Bilim dünyası tartışıyor: Gılgamış Destanı ve benzeri metinlerde, kutsal kitaplarda anlatılan Tufan, ne tür bir doğal afetti? Anlatılanların altında yatan bilimsel gerçekler neler?
Nedenleri ne olursa olsun, büyük deniz baskınlarına ya da akarsu taşkınlarına yol açan kasırga ve depremler, sayısız insanın ölümüne neden olan tufan hikâyelerinin doğmasında esas rolü oynamışlardır. Büyük tufan hikâyeleri, özellikle bu felaketten kurtulanlar üzerinde durur; Hindistan'da Manu, Brahma veya Vişnu'nun cisimlenmesi olan bir tanrı-balık tarafından kurtarılır, İran'da Ahura-Mazda, Yima'yı uyarır.
Antik Yunan efsanelerinde ise, Deukalion ve Pyrrha adlı iki kahraman Zeus'un isteğiyle meydana gelen bir tufandan, Prometheus sayesinde kurtulurlar. Bu felaketten yalnızca iki kahraman kurtulur ve onların arkalarına attıkları kayalar, insanlara dönüşür ki, bunlar da Yunan mitolojisinde Hellenlerin ataları kabul edilir. Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer alan Mezopotamya'da da büyük tufanı konu alan çeşitli anlatımlar Sümerler (M.Ö. 2300- 2000) ve Akadlar (M.Ö. 1750- 1600) dönemlerinden günümüze kadar gelmiştir. Günümüze dek gelen en kapsamlı öykü, Babil'in tanınmış kralı Gılgamış'ın efsanesinin içinde geçer.
Verimli Hilal'in her tarafında bu efsaneye ait parçalar bulunduğuna ve Hitit, Huri ve sonra da Eski Yunan diline çevrildiğine göre, bu metin, Antik dönemde de oldukça tanınıyor olmalıydı. Bu hikâyede insanlık, baş tanrı Enlil'in kararıyla bir tufan sonucu yok olmaya mahkûm edilir. Ama daha bağışlayıcı ya da daha uzak görüşlü bir tanrı olan Ea, bu sırrı Uta-Napiştim-Ruku'ya (Uzaklar Yaşam Buldu) açıklayarak onu uyarır. Ona; içine ailesini, arkadaşlarını, servetini ve tufandan önceki bilginin korunmasını sağlamak amacıyla ustabaşlarını koyabileceği bir gemi yapmasını önerir. Altı gün ve yedi gece süren bu tufan o kadar şiddetlidir, yeryüzünü öylesine alt üst eder ki, tüm tanrılar bu felaketten korkarlar, göklerin en yüksek katmanlarına çıkıp orada korku içinde bekleşirler. Sonunda yağmur durur, gemi Niçir Dağı'na demir atar ve Uta-Napiştim-Ruku önce bir güvercin yollar, sonra da bir kırlangıç ve her ikisi de konacak bir yer bulamayarak geri dönerler. Sonunda bir karga yollar, ama o dönmez.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız