Aslı 29 kıvrımlı ve sekiz metre boyunda olan Burmalı sütundan günümüze ancak 5 metrelik bir kısmı kalabildi. Bugün 6,5 metre çapında ve 3 metre derinliğinde bir çukurun içinde görülebilen sütun, 1856 yılına kadar toprağın altındaydı. Yılan başlarının XVII. yüzyıl sonlarına kadar yerinde olduğunu Surname ve Hünername'deki minyatürlerden öğreniyoruz. Evliya Çelebi'nin de sözüne ettiği bu yılan başlarının ne zaman ve nasıl koptuğu bilinmiyor. Bunlardan birine ait üst çene parçası, 1848 yılında Ayasofya'nın tamiri sırasında yapılan bir kazıda bulunmuş ve Mimar Fossati tarafından o zamanki Asar-ı Atika Müzesi'ne (Arkeoloji Müzesi) teslim edilmişti. Başlardan diğeri de British Museum'da bulunuyor...
Sultanahmet ve Beyazıt Meydanı arasında uzanan caddenin bir kenarında yer alan ve bu semte adını veren Çemberlitaş, Roma'nın dünyaya yayıldığı yıllarda, Frigya'dan alınarak Roma'daki Apollon Tapınağı önüne dikilmişti. Üzerinde, güneşi selamlar vaziyette Tanrı Apollon'un heykeli bulunuyordu. I. Konstantin İstanbul'u yeni baştan imar ederken bu sütunu Roma'dan getirtmiş ve 11 Mayıs 330 tarihinde şimdiki yerine dikerek üzerine kendi heykelini koydurmuştu. Konstantin'in heykeli, bir süre sonra tahta geçen Julianus (361-363) tarafından indirilmiş ve yerine yeni imparatorun heykeli konmuştu. Fakat Julianus'un heykeli de burada pek fazla kalamadı. Roma tahtına geçen I. Theodosius bu heykeli kendisininki ile değiştirdi. Theodosius heykeli de doğaya yenik düştü; onu bir yıldırım devirdi.
O sıralar Bizans tahtında Kommenos Sülalesi bulunuyordu. İmparator Alexios Kommenos (1081-1118) sütunu tamir ettirmekle beraber, Theodosius'un heykelini tekrar yerine koydurmamış, sadece Korint üslubunda mermer bir başlık ve bir haç ile yetinmişti. Mermer bir kürsü ve porfir bir kaidenin üzerinde silindirik 9 kırmızı porfir parça taşın üst üste konmasıyla meydana gelmiş olan anıt, daha sonraki yıllarda yine hasara uğramış ve II. Manuel Kommenos (1143-1180) tarafından tamir ettirilmişti. Kitabesinde, "Zamanla hurda olan ilahi eseri, dindar İmparator Manuel yaptırdı" yazıyordu. Alexios'un koydurduğu haç, kenti Osmanlılar'ın almasına kadar orada kalmış, sonra kaldırılmıştı.
XVI. yüzyılda İstanbul'da çıkan büyük bir yangında yanan ve porfir taşları çatlayan anıtı, II. Mustafa (1695-1703) demir çemberler içine aldırdı. Kaidesine de kalın bir duvar ördürdü. Bu onarımdan sonra sütuna "Çemberlitaş" bazen de "Yanıktaş" denmeye başlandı. Bugün, yüksekliği 35 metre olan anıtın en alttaki iki silindir bloğu da II. Mustafa'nın yaptırdığı duvarlar içinde kalıyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız