Mersin’de zamanında ile hükmeden beyin, güzeller güzeli bir kızı olmuş. O zamanlar kızları kahine götürüp geleceklerini öğrenmek adettenmiş. Adete uyarak bey de kızını alıp kahine götürmüş.
Kahin kızın on dokuz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından ısırılacağını ve öleceğini söylemiş. Bu duruma çok üzülen baba, bu durumun önüne geçebilmek için kızını nasıl koruyacağını düşünmüş. Baba yılanın kızını bir tek denizde bulamayacağını düşünmüş. Denizin ortasına bir kale yaptırarak kızını, hizmetçilerle birlikte kaleye yerleştirmiş.
Genç kız 19 yaşına geldiğinde, kalede bir eğlence düzenlenmiş ve şehirdeki herkes eğlenceye davet edilmiş. Kızın üzümü çok sevdiğini bilen köylü bir kadın, kendi bağındaki üzümlerden bir sepet hediye olarak hazırlamış. Fakat sepete yılan girmiş ve köylü kadın bunu görmemiş.
Genç kız sepetin odasına çıkmasını istemiş. Eğlence bitip herkes gittikten sonra kız odasına çıkmış ve üzümlerini yemeye başlamış. Kız üzümleri yerken sepetten yılan çıkmış ve genç kızı ısırmış. Yılanın bu ısırığı genç kızı öldürmüş. Kehanet gerçekleşmiş. Babası ne yaparsa yapsın kehanetten kaçamamış.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız