Efsaneye göre; Kanuni Sultan Süleyman Süleymaniye Camii’nin inşasına karar verdiğinde bir gece rüyasında Hz. Muhammed’i görür. Hz. Muhammed ona caminin nereye yapılacağını gösterir. Daha sonra da caminin iç ve dış unsurları konusunda bilgi verir. Minber, mihrap gibi yerlerin nereye yapılacağını ayrıntılı şekilde anlatır. Kanuni rüyadan heyecan ve sevinçle uyanır.

Ertesi gün ilk iş rüyasında Hz. Muhammed’in kendisine gösterdiği yere gider ve Mimar Sinan’ı da oraya çağırır. Oraya bir camii yaptıracağını söyler. Bunun üzerine Mimar Sinan da camiyi nasıl yapacaklarını tam da Kanuni’nin rüyasındaki gibi anlatır.

Bu duruma şaşıran Kanuni, tebessüm ederek Mimar Sinan’a “Mimarbaşı, benim rüyamdan haberdar gibisin.” der. Mimar Sinan gece kendisinin de aynı rüyayı gördüğünü söyler ve ekler:

“Sultanım, dün geceki kutlu rüyanızda ben de oradaydım. İki adım gerinizden geliyordum.” der.

Bunu duyan Kanuni’nin sevinci de heyecanı da kat kat daha da artar. Derhal caminin inşasının başlamasını emreder. Zaten bu emri bekleyen Mimar Sinan, çok geçmeden hazırlıkları tamamlar. Caminin inşası Şeyhülislam Ebusuud Efendi’nin temele ilk taşı koymasıyla başlar.