Osmanlı’da Burçlar (Cedi)
Bu burca “Burc-ı büzga le”, “Burc-ı büz” de denir. Zuhal gezegeninin beyti olduğundan, çoğunlukla bu gezegenle birlikte anılır. Yedinci gök kuşağında, en üstte bulunduğundan buna, “gece gözcüsü” anlamına gelen “pasban” da denilir. Yirmi sekiz yıldızı vardır. Bunun iki yıldızına “Sa'd-ı Zabih” denir. Bunlardan parlak olanının adı Zabih'tir. Bu, “Cedi” olarak yazıldığı gibi, “Cedy” olarak da yazılır. Yine bir parlak yıldızının adı, “Acin”dir.
Kamer, Cedi burcuna gelince sefere çıkmak, ava gitmek, ulu kişileri görmek, bina yapmak, mektup yazmak, ata binmek, elçi göndermek olumlu yorumlanır. Minyatürlerdeki ifadesi, daha çok oğlak biçimindedir; kimi minyatürlerde ise yarısı oğlak, yarısı balık olarak gösterilir.
“Cedi” nin beyti olan Zuhal, dünyaya en uzak yedinci gezegendir. Batı dan doğuya doğru hare ket eder. Bu gezegen, gam ve keder verir. Bu gezegenle ilişkisi olanlar, ahmak, cahil, korkak, hasis ve yalancı olurlar. Batıl inançlara ve hayale dalarlar. Rengi siyah, madeni kurşun rengidir. Zuhal, insan bedenindeki tüm kemikle re, karaciğere ve dalağa egemendir. Bu gezegenle ilişkili insanlar çelimsiz, orta boylu, alnı dar, ufak gözlü, esmer ya da solgun dur. Saçları koyudur, genellikle siyahtır.
Zuhal'in etkisindeki in sanlar, başarılı, düzenli, gözü pek, çekingen ve çalışkandırlar. Namuslu, adil, sağlam fikirli, az la yetinen kişilerdir. Az konuşurlar; hünerli, gayretli insanlardır. Cedi burcu, toprakla ilgili olduğundan, Zuhal, bu burcun olumsuz yanlarını gösterir. Bu burcun insanları, Sevr (Boğa) ve Sünbüle (Başak) burcunda doğan insanlarla evlenirlerse, mutlu olurlar.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız