Osmanlı’da Burçlar (Esed)
Osmanlı’da aslan burcu ile Hz. Ali arasında bir ilişki kurulur. Ay, Esed burcuna gelince yapılması olumlu yorumlanan işler arasında, ulu kişilere dertlerini söylemek de vardır.
Osmanlı'da her burç bir veya iki gezegenin ev veya hanesidir ya da beytidir. Yalnız Güneş'in ve Ayın birer beyti vardır. Ortadan iki yarım daireye ayrılmakta, bir yarım daire Esed (Aslan) burcu ile öteki yarım daire ise Seretân (Yengeç) burcundan başlamaktadır. Birinci yarım daire Cedi (Oğlak), ikinci yarım daire ise Devi (Kova) burcuyla bitmektedir.
Esed burcunda Güneş çok etkili olduğundan buna Burc-ı şîr de denilir. Hz. Ali'nin de aslanla ilgili çeşitli adları (esed-ullah, esed-ullah-il-galip gibi) vardır, bu burçla Hz. Ali arasında bir ilişki kurulur. İçinde yirmi yedi, dışında beş yıldız bulunur. Yıldızlarından birinin adı Tart, dört yıldıza Cebire, birine Zühre, bir başkasına Zaneb-ül esed ya da Sarfe denilir. Kamer (ay) Esed burcuna gelince işe başlamak, padişah görmek, ulu kişilere dertlerini söylemek, düşman üzerine gitmek, savaşmak, savaş araçlarını hazırlamak, tılsım yazmak, yemin etmek olumlu yorumlanmıştır, minyatürlerde, çoğunlukla aslanla gösterilir.
Yorumlar
Burçlar ile gezegenler arasında bir bağlantı olduğunu ilk kez duydum
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız