Herkesin hayatta bir kez karşısına bir yerlerde mutlaka bir deli çıkar. Delilerin yatırıldıkları yer hakkında tımarhane dendiğini de duymuşsunuzdur. Peki tımarhanenin bununla ne ilgisi var ve nereden geldiğini hiç düşünmüş müydünüz? Hadi hikayesini öğrenelim.
Osmanlı Dönemi’nde at birinci ulaşım aracı olarak kullanılıyordu. Atların her gün düzenli olarak 45-60 dakika tımarlanması yani taranması gerekiyordu. Ama tabii herkesin işi var, bunun için kimsenin vakti olmuyordu. Bu görevi o yüzden psikolojik rahatsızlığı olanlara, zihinsel geriliği olanlara verdiler. Yani topluma katkı sağlaması çok zor durumda olan kişilere bu görevi verdiler.
Bir süre sonra şunu fark ediyorlar atı tımarlamak için kimi verseler o kişi zamanla iyileşti. Daha sonrasında psikolojik problemi olan insanları, atı tımar etmesi için oraya gönderiyorlardı. Orası bir rehabilitasyon merkezine dönüşmüştü.
İşte akıl hastanesi yerine kullanılan ‘tımarhane’ kelimesi günümüze böyle gelmiş. Çok enteresan bir hikayesi var değil mi?
Yorumlar
Ne kelimeymiş arkadaş
Böyle bir hikayesi olduğunu bilmiyordum!
ay bu çok acayip yaaa çok iyi bilgi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız