İlkbaharda kutlanılan bir Hristiyan bayramının adı olan Paskalya, her yıl Mart ayının 14. Gününü izleyen ilk Pazar günü İsa’nın çarmıha gerildikten sonra 3. günde dirilişi kutlanmaktadır.
PASKALYA BAYRAMI
St. Bede Paskalya bayramının İngilizce karşılığı olan Easter kelimesinin kökenini Anglosakson tanrıçası Eostre ile ilişkilendirmişse de benzer şekilde Yunan tanrısı Adonis’in her ilkbaharda diriliş tarihiyle Hıristiyanların Paskalya bayramının denk gelmesi tesadüf olmamalıdır. Paskalya kelimesi ise İbranice Hamursuz Bayramı anlamındaki “pesah” kelimesinin Aramice’ye ondan da Yunanca’ya paskha formunda geçmesiyle oluşmuş, Türkçe’ye Yunanca pashalia kelimesinden ödünçlenmiştir. Yahudilerin dini takvimlerinin ilk ayının 14. Günü Mısır’dan ayrılışlarını kutlamak için düzenledikleri bir hamursuz bayramı ile ortak köklere sahip olmalıdır. 325 yılında toplanan Nikea Konsili’nde, Paskalya’nın ilkbahar ekinoksundan (21 Mart) sonraki ilk dolunayın ardından gelen pazar günü kutlanması kararı alınmış olup, Kıyam Yortusu, Diriliş Pazarı ya da Diriliş Günü olarak da adlandırılan Paskalya Günü Doğu ve Batı kiliseleri arasında farklı zamanlarda Mart sonundan Nisan sonuna den gelen (22 Mart-25 Nisan arasında) bir pazar günü kutlanmaktadır. Paskalya bayramı Büyük Perhiz adı verilen perhizle geçen beş haftalık bir hazırlık dönemi ile Kutsal Hafta olarak adlandırılan son haftayı kaplayıp, Diriliş Günü ile sona ermektedir. Ortodokslar ayinden önce kilise dışında bir ayin alayı düzenlemekte ardından kilisede İsa’nın dirilişini simgelemek için mumlar yakmaktadır. Katolikler ise paskalya mumu yakıp ateşi kutsarken, Yeni Ahit’ten bölümler okunmakta ve vaftiz törenleri gerçekleştirilmektedir. Ayrıca tüm Hıristiyan evlerinde Paskalya Günü için Paskalya Çöreği pişirmekte, haşlanmış yumurtaları boyayıp süslemekte, mumlar yakılıp, dualar okumaktadır.
PASKALYA YUMURTASI NASIL YAPILIR?
Paskalya Yumurtası, Hıristiyanlık öncesi yumurtalar üzerine çeşitli süslemeler yapmak suretiyle gerçekleştirilen bir pagan âdeti olup, Hristiyanlık sonrasında paskalya yumurtası olarak adlandırılarak devam ettirilmiştir. Polonya’da ‘pisanka’ adıyla bilinmekte olup, yumurtanın üzeri hangi renk elde edilmek isteniyorsa ona uygun tabii bitkilerle birlikte kaynatılarak boyanmaktaydı ki bu iş için soğan kabuğu (kahverengi), Meşe, kızılağaç veya ceviz kabuğu (siyah), çavdar filizi (yeşil), ebegümecinin çiçek yaprakları (menekşe), kadife çiçeği veya genç elma ağacı kabuğu (altın sarısı) kullanılmaktaydı.
Kaynak: Özhan Öztürk- Dünya Mitolojisi
Yorumlar
Bu yumurtaların hikayesini hep merak etmişimdir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız