Giresun Keşap’ın Yolağzı köyünde insanlar eski zamanlardan beri ava çok düşkündür. Karadenizliler genel olarak ava çok düşkündür. Sadece Giresun’a has bir durum değil bu. Ama efsanemiz Giresun efsanesi olduğu için bu köyün av düşkünlüğünden söz edelim.

Bu köydeki yedi arkadaş akşamdan, sabah ava gitmek için sözleşirler. Yedi arkadaştan bir tanesi gece rüyasında bir evliya ve şehidin kendi aralarında konuşmasını görür.

“Şehit: Köylüler sabah ava gitmeye karar verdi. Ne yapalım?

Evliya: Boynuzu kırık, sağ gözü kör bir tekeyi kurban verin.

Şehit: Tekeye kanmazlarsa ne yapalım?

Evliya: Çığ koy verin.”

Rüyayı gören rüyadan çok etkilenir ve ava gitmekten vazgeçer. Rüyasını arkadaşlarına da anlatır ve onlara da gitmemelerini söyler. Arkadaşlarından birisi daha gitmekten vazgeçer. Ama diğer beş arkadaşı av için yola koyulurlar.

Dağa geldiklerinde önlerine bir teke çıkar ve onu vururlar. Tekenin yanına gittiklerinde boynuzunun kırık ve sağ gözünün de kör olduğunu görürler. Bunun üzerine arkadaşlarının rüyalarını hatırlarlar. İki arkadaş daha geri döner.

Kalan üç arkadaş ava devam ederler. Karşılarına çıkan bir elik keçiyi tam vuracaklarken çığ altında kalırlar ve ölürler.

Demek ki neymiş? Arkadaşlarına rüyasında malum olmuş…

*Dipnot: Merak edenler için elik keçi, Karadeniz’de karacaya verilen isimdir.