Katana, geleneksel Japon uzun kılıcının adı olmakla birlikte zamanla katana kelimesi tüm kılıç çeşitlerini tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. Hafif eğik, tek yüzü keskin kılıçlar samurayların geleneksel savaş silahıdır.
Vakizaşi adı verilen kısa kılıç ise katananın yanında bir aidiyet sembolü olarak sadece samuraylar tarafından taşınabilmekte ve intihar (seppuku) etmek için kullanılmaktaydı. Ronin adı verilen efendisiz samuraylar vakizaşi taşımıyorlardı. Katananın kınına ise saya adı verilmekteydi.
Samuraylar yay ve mızrak taşımalarına karşın sadece katana samuray ruhunu yansıtıyordu. Edo döneminin başlarında köylülerin silah taşıması-öldürülmeleri için yeterli bir sebepti yasaklanmış olup, sadece samuraylar kılıç taşıyabiliyordu. Savaş sırasında, katana samurayların kullandığı ilk silah olmayıp ok ve mızraktan sonra sırası gelmekteydi.
Daha öncesinde Çin kılıçlarının benzerleri kullanılırken bugünkü katanaya benzer ilk Japon tarzı kılıç MS 900’lü yıllarda yapılmaya başlanmıştır. Tokugawa Şogunluğu döneminde ateşli silahların savaşlarda kullanılmasının ardından kılıç yapımcılığı düşüşe geçmiştir. 1876 yılında Haitorei fermanıyla sokakta kılıç ve ateşli silah taşımasının yasaklanmasının ardından son samuraylar da görünmez olmuştur.
KATANA ÇEŞİTLERİ
- Tanto ‘bıçak’ 1 şaku’dan (30 cm) küçük
- şoto ‘kısa kılıç’ 1-2 shaku (30-61 cm). Katana bu gruba dahil olup ortalama 70 cm uzunluğundadır.
- Daito ‘uzun kılıç’ 2 şakudan uzun (61 cm)
- Ōdaçi/nodaçi 5 şaku (1.5m)
JAPON KILICI TARİHÇESİ
MS 987: Çokutou Düz kılıç, Moroha Zukuri iki yüzü keskin, dönemin Çin kılıçlarıyla aynıdırlar.
987-1597: Koto, kabzaya yakın kısmı kıvrımın en derin noktasıdır. Japon kılıç yapımcılığının doruk noktasıdır.
1597-1760: Şinto, üretim özelliklerinin düştüğü bir dönemde üretilmiştir.
1761-1876: ŞinŞinto, Şinto’dan daha kaliteli olmasına rağmen koto’nun gerisindedir.
1876+: Haitorei fermanıyla silah taşınmasının yasaklanmasının ardından yapılan kılıçlardır.
Katanalar işinin ehli ustalar tarafından sahibine teslim edilmeden önce cesetler, zırhlar, saman balyaları hatta metal tabakalar üzerinde denenerek test edilirdi.
KATANA NASIL TUTULUR?
Uzun kılıcı (katana) baş ve işaret parmağınla uçarcasına, orta parmağınla ne sıkı ne gevşek ve son iki parmağının da sıkı kavrayışıyla tut. Ellerinde hareket olmaması gerekir. Düşmanını biçerken tutuşun değişmemeli ve ellerin korkmamalı. Düşmanın kılıcını yana iterken, savuştururken ya da aşağıya doğru zorlarken baş ve orta parmağındaki duyguyu biraz değiştirmelisin. Her şeyden önemlisi, düşmanı kılıcı kavradığın tarzda biçmeye kararlı olmalısın. Dövüş ve kılıç deneme kavrayışı aynıdır. Adam biçme kavrayışı diye bir şey yoktur. Ben genellikle uzun kılıçta olsun, ellerde olsun sabitlikten hoşlanmam. Sabitlik ölü bir el demektir. Esneklik canlı bir eldir. Bunu aklında tutmalısın.
Büyük kılıç ustası her zaman çevresinden önce davranır. İyi bir kılıç ustasını yenemezsiniz, çünkü bilinçaltında her gerçek eylemin kökenini görür. Kendo uygulamalarında yaşlı soyluların adeta rastlantı sonucu gibi genç şampiyonların kafasına vuruşunu hala görmek mümkündür. Değişen bir durumu anında saptama yeteneğidir.
DÜŞMANDAN ÖNCE DAVRANMAK
- Ken No Sen: Saldırarak önce davranmak
- Tai No Sen: Düşman saldırıken önce davranmak
- Tai Tai No Sen: Düşmanla aynı anda harekete geçmek
Kaynak: Özhan Öztürk- Folklor ve Mitoloji Sözlüğü
Yorumlar
Katanaya ilgi duymayan çok azdır diye düşünüyorum
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız