Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle savaşlar da başka bir boyut kazandı. Artık uzaktan hedefi vurmak gibi bir durum söz konusu ama öncesinde böyle değildi. Savaşlar göğüs göğse çarpışarak gerçekleşirdi. Bu sebeptendir ki savaş meydanlarında çarpışma sırasında dehşet, korku ve acıdan kaynaklanan ‘elektrik’, bugün hala kaydedilmişçesine o meydanlarda varlığını sürdürmektedir. Hatta çoktan kaybedilmiş bir savaşı kazanmak için direnen huzursuz ruhlar, bitmemiş işlerini tamamlamak için hala bu meydanlarda koşturuyor bile olabilirler.
CULLODEN SAVAŞI
İngiliz toprağındaki en büyük çarpışma, 16 Nisan 1746 günü Inverness yakınlarındaki Drumoosie’de (bugünkü adıyla Culloden) yaşandı. Savaşın bir cephesinde Charles Stuart önderliğindeki Dağ İskoçları çarpışıyordu. Diğer tarafta ise Cumberland Dükü’nün komutasındaki İngiliz ve İskoç askerleri vardı ve sayıca çok üstündüler.
Dağlı İskoçların yenilgisi, Jacobite ayaklanmasının da sonu oldu. Prens, pek az adamıyla birlikte kaçabildi. Bugün bile savaş alanının yakınından geçenler arasında kılıç şakırtılarını, ölüm çığlıklarını duyduklarını ve kanlar içindeki Dağlı İskoç askerlerinin hayaletlerini gördüklerini söyleyenler çoktur.
DIEPPE YANKILARI
1951 yılı Ağustos’unda Fransa’nın Dieppere yakınlarındaki Puys’ta kestiren bir kadıncağız, ansızın patlama sesleriyle uyanıp yerinden fırladı. Ama patlamalar öylesine uzaktan geliyorlardı ve öylesine hafiftiler ki, yeniden uykusuna dönmekte gecikmedi. Ama birkaç gece sonra kendisiyle kalan üvey kardeşi ile birlikte bu sefer korkunç bir patlama sesi ile uyandılar.
Hemen balkona fırladılar. Hiçbir şey göremiyorlardı; ama ateş seslerini, erkeklerin haykırışlarını, yere yakın uçarak hedefleri tarayan bir uçağın gürültüsünü ve yoğun top ateşini duyabiliyorlardı.
O gece bir şey olmadı. Ama 9 yıl önce, 19 Ağustos 1942’de, müttefikler Dieppe’ye müthiş bir saldırıya girişmişler ve küçük bir kazanç uğruna ağır kayıplar vermişlerdi. Kadınların duydukları bütün sesler, sanki bu saldırının yankılarıydı.
PULASKI KALESİ
ABD Georgia’daki Savannah yakınlarındaki Pulaski Kalesi, 1862’de Amerikan İç Savaşı’nın en önemli olaylarından birine sahne oldu. Konfederasyon ordusu, kalenin düşmez olduğu inancındaydı; ama federaller, bunun yanlış olduğunu kanıtladı.
Kale, kuşatılınca 24 saat içinde teslim oldu. Aksi halde çok insan ölecekti. Ne var ki çarpışmadan teslim olmak ölümden de beter olmalıydı. Belki de bu yüzden birçoğu hala kalelerini terk etmiyor. Kaleye girenler, gölgeler gördüklerini ve açıklanamayan ayak sesleri duyduklarını söylemekteler.
Kaynak: Judy Allen- Bilinmeyenler Ansiklopedisi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız