Kutu oyunlarını sever misiniz? Ben çok severim! Hepimizin bildiği ve en az bir kere mutlaka oynadığı bir oyunun hikayesinden bahsedeceğiz bugün. Hani şu emlak ticareti oyunu. Başlangıç noktasından geçtiğimiz, geçerken para aldığımız, oyun tahtasındaki yerleri satın aldığımız, kira toplayıp kira ödediğimiz, şans kartları olan oyun. Bildiniz değil mi?
Evet işte o oyun aslında toplumdaki ekonomik eşitsizliği ve fakirlerin giderek daha fakirleşmesini, zenginlerin de zenginleşmesini eleştiren bir kadın tarafından icat edilmişti. Yazar ve oyun tasarımcısı olan Elizabeth Magie, toplumdaki kadın-erkek ayrımını ve gelir eşitsizliğini eleştiren birisiydi. 1903 yılında ilk olarak oyunu iki farklı türde piyasaya sürdü. İlk oyunda tüm oyuncular sadece zengin olup oyunu kazanmaya çalışırken, ikinci oyunda her oyuncunun rakiplerini teker teker ezmesi gerekiyor.
Oyun kısa süre içerisinde Amerika’nın pek çok bölgesinde oynanmaya başlandı. Oyunun popülerliğini gören Charles Darrow, “Oyunu büyük buhran sırasında ortaya çıkardım.” diyerek oyunu kendi oyunu olarak şirketlere sattı. Bu sayede Darrow kısa süre içerisinde zengin olurken Magie fakirlik içinde yaşayarak vefat etti.
Yani Elizabeth Magie eleştirisini gösterdiği oyununda eleştirisini kendi yaşadı. Zengin daha zengin olurken, fakir giderek fakirleşti. Eleştirisi başına gelerek kendisini haklı çıkardı. Çok ilginç değil mi? Pek çok kez oynadım ama böyle bir hikayesi olduğunu bilmiyordum. Bir sonraki sefer oynarken bu bilgiyi siz de arkadaşlarınıza satın!
Yorumlar
muazzammış
İlginç!
Oyunun kendine has bir hikayesi varmış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız