Son 3-4 gündür nereyi açsak karşımıza “I am a Barbie girl!” diye fırlayan bir şarkı var. Sinemaya gidip izlediniz mi? Ben izlemedim. Tarafınız Barbie değilse Christopher Nolan'ın yeni filmi Oppenheimer’dır. Ünlü fizikçinin nükleer savaşı ile ilgili kabuslarına 3 saat ayırmış olabilirsiniz. Gelin biraz yakından inceleyelim J. Robert Oppenheimer’ı.

Cillian Murphy'den J. Robert Oppenheimer'a, şehirden şehire patlayan mantar bulutlarının, bulutların arasından yükselen ateş yığınlarının ve Avrupa'yı yutan radyasyon dalgacıklarının uğursuz görüntüleri musallat oluyor.

Bir grup bilim adamının dünyanın ilk atom bombasını geliştirdiği ve test ettiği gizli Los Alamos laboratuvarının yöneticisi olarak Oppenheimer, laboratuvarının açığa çıkardığı gücün çok iyi farkındaydı.

Ona meşhur bir şekilde "Ölüm, dünyaların yok edicisi" adını vermişti. Ama hikayenin sadece yarısını biliyordu.

Oppenheimer'ın gece korkuları, bilim insanlarının bugün öngördüğü en kötü senaryo ile kıyaslandığında sönük kalıyor.

Yüzlerce ya da binlerce atom patlamasıyla patlak verecek bir nükleer savaş, gezegeni nükleer kış adı verilen ve milyarlarca insanın açlıktan öleceği bir kıyamet durumuna sokabilir.

Rutgers Üniversitesi profesörlerinden ve nükleer kış araştırmalarının öncülerinden Alan Robock Insider'a verdiği demeçte, "Nükleer silahlar dünyanın karşı karşıya olduğu ve uzun zamandır karşı karşıya olduğu en büyük tehlikedir, ancak biz bunu unuttuk" dedi.

Şimdiye kadar çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum" diye ekledi.

Nükleer kış, Oppenheimer'ın zamanında atom bilimcilerinin yaptığı tahminlerin çoğu gibi modellere dayanan ve bilim camiasında tartışılan bir teoridir. Şöyle devam ediyor.

Nükleer bombaların şehirleri ateşe vermesiyle başlayacaktır. Her nükleer patlama sayısız küçük yangını ateşleyecek ve bu yangınlar birleşerek devasa, kontrol edilemez yangın fırtınalarına dönüşebilecektir.

Nükleer saldırıların devam etmesi durumunda, tüm bu yangın fırtınaları stratosfere o kadar çok kurum gönderebilir ki, gezegenin etrafında bir kuşak oluşturarak güneşi engelleyebilir ve sıcaklıkların 15 santigrat dereceye kadar düşmesine neden olabilir. Bu küresel soğuma yıllar sürebilir.

Karanlık, soğuk ve nükleer serpintiden kaynaklanan radyasyon Dünya'daki bitki ve hayvan yaşamının büyük bir kısmını yok edecektir.

Aralarında Carl Sagan'ın da bulunduğu beş bilim insanı bu teoriyi ilk kez 1983 tarihli bir makalede ortaya attı.

O zamandan bu yana, aralarında Robock'un da bulunduğu disiplinler arası bilim insanlarından oluşan bir ekip, nükleer kış olasılığını daha iyi anlamak için iklim modelleri ve gıda üretimi simülasyonlarını birleştirdi.

Geçtiğimiz yıl, nükleer kışın ekinleri yok etmesi halinde balık ve çiftlik hayvanlarının dünyayı besleyemeyeceğine dair bulguları yayınladılar. ABD ve Rusya arasındaki bir nükleer savaşın 5 milyar insanın açlıktan ölmesine neden olabileceği sonucuna vardılar.

Robock, "[Bombaların] doğrudan etkilerinden ölecek insanların 10 katından fazlası açlıktan ölecektir" dedi.

Hindistan ve Pakistan arasındaki daha küçük bir nükleer savaşın bile atmosfere milyonlarca ton kurum gönderebileceğini ve küresel gıda kıtlığına neden olabileceğini hesapladılar. Robock ve meslektaşları bu senaryonun yaklaşık 2 milyar insanı öldüreceğini tahmin ediyor.

Film de umuyoruz ki insanların neden hala nükleer silahlara sahip olduğunu, bunların nasıl kullanılabileceği ve bunlara neden ihtiyaç duyduğumuz hakkında insanları düşünmeye sevk eder…

 

Kaynak: https://www.businessinsider.com/