Günümüz Orta Asya’sı, tufan öncesinin Uygur İmparatorluğu merkezidir. Uygur kolonisi, kehanete göre Mu İmparatorluğu’nun yeryüzünde kurduğu ilk kolonidir. Tufana kadar da Mu inançları ile Uygur inançları paralel gitmiş her iki imparatorluk beraber hareket etmiştir. Bu bağlamda kart oyunlarının kökeninin Orta Asya’ya dayandığı görülmektedir.

Türklerde ve İranlılarda 96 kartlık bir deste olduğu biliniyor. Yine Hindistan’da 8 takımlı 96 kartlık destenin adı Moğol Destesi’dir. Bu destelerdeki 8 kart türünün astroloji ile doğrudan bağlantılı olan kadim inançlardan geldiği söylenmekte. Çünkü Altın Para, anlamı güneştir. Gümüş para kartının ise Ay’dır. Köle ise Satürn ile ilişkilidir çünkü Satürn gezegeni en alt tabakanın yöneticisidir. Taç kartı tanrıların ve gezegenlerin kralı olan Jüpiter ile eşleştirilir. Kızıl kılıç kartı ise savaşın sembol gezegeni olan Mars ile. Arp = Venüs ise zevk ve aşk ile sembolize edilmiştir.

Tüm bunlar içinde Merkür’e tekabül eden ‘belgeler’ ise bilgelik tanrısının sembolüdür. Hepsinin dışında insanın kendi kaderi gezinmektedir. Kader horoskopta bir gezegen gibi dolaşır. Bu sekiz sembolün tamamı bir insanın doğum anında aldığı ve saçtığı kozmik enerji ile konumunu ve geleceğini belirlemek için kullanıldı.

Kaynak: Ezoterik Öğretiler Ansiklopedisi, tarihsanatmitoloji