On sekizinci yüzyılın başlarında İngiltere topraklarında çok garip bir olay meydana gelir. Bir kadın “tavşan doğurduğunu” iddia ederek, İngiltere Kralı I. George dahil herkesi seferber eder. Peki ya bu kadın kimdir, bu tuhaf hikaye nedir gelin beraber okuyalım.
Mary Toft, Mary Denyer adıyla 1703 senesinde dünyaya gelir. Fakir bir ailenin kızıdır, hayattan bir beklentisi yoktur. On yedi yaşındayken bir kumaş işçisi olan Joshua Toft ile hayatını birleştirir. Genç çiftin kısa süre içerisinde iki çocuğu olur ancak ilk çocukları çok geçmeden hayatını kaybeder.
Mary yirmi üç yaşına bastığı yıl üçüncü çocuklarına hamile kalır. Bir yandan ev işleriyle uğraşmakta bir yandan da hanesine maddi olarak katkıda bulunabilmek için çiftlik işleriyle uğraşmaktadır genç kadın.
Hamileliği devam ederken günün birinde önüne bir tavşan çıkar Mary Toft’un. Tavşanın parlak tüyleri göz alıcıdır, Mary onu yakalayabilmek için hemen peşinden koşmaya başlar ancak o haliyle fazla ilerleyemez. O günden sonra Mary için tavşanlar bir takıntı olur, tavşan aşermeye başlar. Tabii Toft ailesinin yemeklerde tavşan tüketme gibi bir lüksü yoktur çünkü maddi durumları iyi değildir.
Ağustos 1726’da Mary düşük yapar, bu düşüğün ardından bir ay geçer ve Mary kendisini hala hamile gibi hissettiğini söyler. Ve inanması güç bir olay gerçekleşir, Mary hakikaten de doğum yapar. Doğan bebeğin organları eksiktir, görünüşü bir hayvana benzemektedir. Bu doğuma Mary’nin kayınvalidesi Ann Toft ve komşuları Mary Gill de şahitlik eder.
Doğumun ardından aile Mary için endişelenir ve kentin hekimi John Howard’ı çağırıp yardım isterler. Mary’nin doğurduğu hayvan parçalarını hekime gösterirler, üstelik Mary’nin doğumları da devam etmektedir. Bundan sonraki doğumları gerçekleştiren Hekim Howard, Mary’nin dokuz yavru tavşan doğurduğunu ve hepsinin ölü olarak doğduğunu düşer notlarına. Yaşanan bu durum çok gariptir, Howard bu olayla ilgili diğer hekimleri hatta kralın sarayını bile bilgilendirir.
Kral I. George ise iki hekimini bu olayı araştırması için Toft ailesinin yaşadığı yere gönderir. Ve buraya gelen herkes Mary’nin tavşan doğurduğuna ikna olur. Kimse olayın saçmalığını sorgulamaz. Din adamlarına göre bu bir kıyamet alametidir, bazıları da hamile kadınların hayvanlardan uzak durması gerektiğini iddia eder. Böylece bu tarz garip doğumlar gerçekleşmeyecektir.
Konuyla epey yakından ilgilenmeye başlayan I. George bu kez bir başka kraliyet hekimi olan Cyriacus Ahlers’ı yollar Mary Toft’un yanına. Olayı yakından inceleyen Ahlers, tüm bunların bir düzmeceden ibaret olduğunu krala yazar ve bunun üzerine döneminin en saygın doğum uzmanlarından birinin gözetimi altına alınır Mary.
Bu inceleme devam ederken Mary doğum sancıları çektiğini söylemekte ama tek bir tavşan bile doğurmamaktadır. Olayın garipliğini çözmek ve durumu açığa çıkarmak için Mary’e baskı yapılmaya başlanır ve genç kadın en sonunda tavşanları rahminden içeri kendisinin soktuğunu kabul eder. Bunu neden yaptığına dair mantıklı bir açıklama da sunmaz üstelik.
Yaptığı bu saçma eylem yüzünden genital bölgesi ağır hasar görmüş ve mikrop kapmıştır, zaman zaman bilincini kaybedip nöbet geçirdiği de oluyordur. Bu düzenbazlığı için ona dava açılır ama ceza almaz, yaşadığı kente geri gönderilir. Neticede bu işten herhangi bir maddi kazanç elde etmemiştir. Üstelik az kalsın canından da oluyordur. Mahkemenin sonuçlanmasının ardından bu kez gerçekten hamile kalır.
Mary, Elizabeth ismini verdiği bir kız çocuk dünyaya getirir. Yaşanan bu garip olay ise tarih sayfalarına geçerken genç kadın “Tavşan Kraliçesi Mary Toft” olarak anılmaya başlar.
Kaynak: 1
Yorumlar
Neden yapar böyle bir şeyi asla anlam veremedim...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız