Bozulan bir elektronik ürünü tamir etmenin yollarından bir tanesi de Türk usulü vurarak tamir etmektir. Mantıksız gibi görünse de oldukça etkilidir? Peki elektronik ürünlere vurduğumuzda nasıl tamir olurlar? Bunun bir yöntem ve bilimsel temelleri olduğunu biliyor muydunuz?

Elektronik aletlerin bozulmasıyla ilk başvurulan yöntem vurmaktır. Eminiz ki hepiniz; bozulan bir televizyona, uzaktan kumandaya, oyun koluna veya aklınıza gelen herhangi bir elektronik ürüne vurmuş, arıza gidermeye çalışmışsınızdır. Bazen elektronik alete vurmak, ürünün yeniden çalışmasını sağlar. Peki bu nasıl oluyor?

Vurarak tamir etmek sadece biz bireysel tüketiciler tarafından kullanılmaz. Örneğin NASA, Apollo 12 görevi sırasında bu yöntemi kullanmıştır. Uzay aracındaki kameralardan bir tanesinin çalışmaması üzerine harekete geçen astronotlar, kameranın üzerine vurarak çalıştırmayı başarmışlardır.

Ürünü vurarak tamir etme yönteminin saçma olduğunu düşünebilirsiniz. Ama vurarak tamir etme, "percussive maintenance" (vurmalı onarım gibi çevrilebilir) şeklinde bir terimin doğmasına yol açmıştır. Neymiş bu teknik?

Bundan yaklaşık 20-30 yıl önce tüplü televizyonlar ve radyolar oldukça popülerdi. Bu ürünlerin içinde ise bugünkü gibi gelişmiş çipler yoktu. Bunun yerine mekanik bileşenlerin yoğunlukta olduğu sistemler vardı. İşte vurmalı onarım tekniğinin işe yaramasının nedeni de tam olarak bu mekanik bileşenlerdi.

Üzerinden elektrik akımı geçen her şey ısınma eğilimi göstermektedir. Isınma ise genleşmeye yol açar. İşte elektronik ürünleri vurarak tamir etmenin ardında yatan bilimsel neden de tam olarak buydu. Bazen ısınma sonucunda genleşen mekanik bileşenler pozisyonlarını kaybediyor, temassızlık yapmaya başlıyor veya lehimleri kopuyordu. Ürüne vurulduğu zaman ise yeniden yerine oturabiliyor, temassızlığı gideriyordu. Hatta bazen kopan lehimler bile darbe etkisi ve sıcaklık sayesinde yeniden birbirine tutunabiliyordu.

Tabii ki bu yöntem kesin çözüm değildir. Şanslıysanız vurarak çalıştırabilirsiniz ama elbette ki olmazsa da bu kesin bir yöntem değildir.

 

 

Kaynak: 1