Tarih:21 Ağustos 1926
Gemi, Fransa limanına ulaştığında merakla bekleyen halk gönderindeki Ay-Yıldızlı bayrak ile karşılaşmıştı. Geminin üzerinde ise ‘Karadeniz’ yazmakta idi. Karadeniz, henüz üç yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti’nin yoktan var olma mücadelesini temsil ediyordu. Yolcular limandaki halkı selamlarken tüm tabular yıkılmaya başladı. Modern giysilerle ülkelerini tanıtmaya gelen kafile limana ulaşmadan söylentiler kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştı. Bu insanlar Kimdi?
Karadeniz Vapuru, haziran ayında yola çıkmaya hazır hale gelene kadar çok ince hesaplar, programlar yapılır. Yolcular 3 aylık bir program dahilinde Türkiye’nin tüm bölgelerini temsil edecek el sanatları ürünleri, resim sergileri düzenleyecek, konserler eşliğinde bir müze tertip edecektir. 12 Avrupa ülkesinin limanlarında genç Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıtacaktır. Kütahya çinileri, Osmanlı, Yörük ve Selçuklu halıları, bin bir aromalı lokumlar, heykel, resim, cam ürünler ve Türk ezgileri ile ziyaretçileri karşılayan senfoni orkestrası… Eserlerin üzerinde en az dört dilde bilgilendirme kartları ve en önemlisi bilgi verebilecek kabiliyete sahip yabancı dil bilen rehberler.
Seksen sekiz gün boyunca, Barcelona, Le Havre, Londra, Amsterdam, Hamburg, Stockholm, Helsinki, Leningrad, Danzig, Gdynia, Kopenhagen, Anvers, Marsilya, Cenova, Napoli limanları ziyaret edilir. Kafile büyük bir titizlikle seçilen birbirinden değerli gazeteciler, sanatçılar, milletvekili, öğretmen, müzisyen ve denizcilerden oluşan toplam 285 kişi…
Karadeniz vapuru memlekete döndüğünde 9.981 mil yol kat edilmiş, sergilenen pek çok üründe ticari anlaşmalar yapılmıştır. Tanıtım çalışmasının yapıldığı her bir ülke basınında Cumhuriyet Türkiye’sinden övgü ile bahsedilmiştir. Bir ulusun varlığından habersiz ülkelere Aydınlık Türkiye’nin tanıtımını sağlayan cefakar tüm kültür ateşelerine
MİNNETLE…
Kaynak: mitologoscom
Yorumlar
ÇÜNKÜ; CANIM ATAM!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız