Gülümsemek mutlu olduğumuzun bir belirtisidir. Nötr ya da hatta mutsuz olduğumuz bir zaman, yalandan da olsa gülümseyerek kendimizi mutlu edebilir miyiz? Mutlu olmak ve gülümsemek, sebep-sonuçları; gülmek ve mutlu olmak sırasında, çift taraflı bir etkiyle çalışabilir mi?
Sorgulamamız 19. yüzyıla, hatta daha bile gerisine dayanabilir. Konuyla ilgili elle tutulur ilk sorgu ise Darwin’den gelmişti. Ünlü Biyolog ve Doğa Tarihçisi Charles Darwin, insan davranışı ve evrim teorisine değindiği ‘İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi’ isimli kitabında; duygularımızın açık ifadeleri onları yoğunlaştırdığından bahsediyordu. Hatta ‘bir duygunun simülasyonunun bile onu zihnimizde uyandırma eğiliminde olduğu’ hakkında bir sav da ortaya atar. Yani Darwin; gülmenin başlı başına bir mutluluk faktörü olabileceğini savunur diyebiliriz.
1 yüzyıl atlayıp 1988 yılına geldiğimizde ise başka bir çalışma, nötr duruşunu koruyanların yanında gülümseyenlerin mutluluğa daha eğilimli olduğunu gösterir. Çalışma kapsamında bir gülümseyişi taklit eden dişlerinin arasında kalem tutanlarla, kalemi dudaklarının arasında tutup nötr bir yüz ifadesine giren insanlar arasında ruh hali babında nasıl bir fark olduğuna dikkat çekiliyordu. İstemsizce gülümser ifadeyi takınanlara çizgi film izletildiğinde diğerlerine göre daha neşelendiklerini tespit ettiler. Yani fark bile etmeden gülümser bir poz takınmak bizi neşeli olmaya daha çok meyillendiriyor diyebiliriz.
Kasıtsız ya da temeli olmayan yüz ifadelerimizin duygu durumumuza etkisi olup olmadığını gösteren çalışmalar 2016 ve 2019 yıllarında da tekrarlandı ve zaman içerisinde yapılan araştırmalar da topluca değerlendirildi. Bulgulara göre, evet, içimizde bir mutluluk yokken gülümsemek ya da dişlerimizin arasında kalem tutmak mutluluğumuz üzerinde etki edebiliyor. Fakat, bu etki çok da büyük değil.
Nature Human Behaviour’da yayımlanan çalışma ise şimdiye kadarki en kapsamlı çalışmalardandı. 3900 kişi ile,19 ülke kapsamında yapılan çalışmada, deneye iştirak eden katılımcılara deneyin mutluluk ya da gülümseme davranışı ile ilgili olduğu söylenmeden araya başka komutlar yerleştirildi. Öteki yandan da bu deney, 1988 yılındaki kalem deneyinin bir kopyası niteliğindeydi. Duygu durumlarını etkilememek için amaç örtüldü ve araştırma sonucunda da bir çizgi film izletilmesinden ziyade direkt olarak mutluluk ölçüldü.
Araştırma sadece kalem deneyiyle sürmedi. Katılımcılar gülümseyen insanların fotoğraflarını kullanılarak taklit ettiler ve deneyin amacını belirsizleştirmek üzere arada başka deneyler de yaptılar. Bu deneylerler sonucunda 1988 deneyinin epey önüne geçildi. Gülümsemenin ve mutluluk belirtisi ifadeleri mevcut mutluluğu artırmakla kalmayıp, nötr hali de mutlu tona çevirebileceği saptandı.
Deney kapsamında gösterilen fotoğraflar ‘gülen bir insan fotoğrafları’ olduğu için, duygusu belirli bir insanı taklit etmek, dişlerinin arasında kalem tutmaktan daha etkili oldu ve katılımcıları mutluluğa daha çok çekti belki de.
Sonuçlara göre; sahte bir gülümseme bile bizi mutlu edebilir. Çünkü beyin mutlu olunca nasıl davrandığını bilir ve vücudun tavrı, mutluluğumuz üzerinde de etkili olabilir. Sadece gülümsemek ve mutluluk durumumuza mimiksel bir bildirim göndermek mutluluğumuzu uyarıp yeşertebilirken, sadece mutlu görünen ya da gülümseyen bir fotoğrafa bakmanın o denli bir etkisi olmadığı da belirlendi.
Yalandan da olsa gülümsemek bizi mutlu edebiliyor madem o zaman gülümseyelim!
Kaynak: 1
Yorumlar
YALANDAN DA OLSA GÜLÜMSEYELİM VE MUTLU OLALIM O ZAMAN!
Gülümsemenin her türlüsü mutluluk vericiymiş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız