Aztek imparatorluğunun merkezi Tenochtitlan, yüzlerce yıl sonra yeniden canlandırıldı ve yıkılmadan önce neye benzediği yaratıldı.

Thomas Kole tarafından yönetilen proje, üç boyutlu rekonstrüksiyon oluşturma projesidir ve projenin adı Tenochtitlan’ın Portresi’dir. Thomas Kole ve ekibi, proje üzerinde 1,5 yıl çalıştı.

Üç boyutlu olarak oluşturulan proje Aztek kentinin zirve dönemini gösteriyor ve çevresine göre nasıl konumlandığını gösteriyor.

Texcoco Gölü’nün suları içinde yer alan iki ada üzerine inşa edilen Tenochtitlan şehrinin tam olarak ne zaman kurulduğu belli değil.

Efsaneye göre Aztekler, kaktüsün üzerine tünemiş bir kartalın bir yılanı yediğini gördükten sonra bu yeri seçmişlerdi. Bunun üzerine şehir mi inşa edilir diye düşünebilirsiniz ama onlar için bu önemli bir işaretti. Çünkü Güneş ve savaş tanrıları Huitzilopochtli, Azteklere şehirlerini bu ilahi işareti gördükleri yere inşa etmelerini söylemişti.

Orta Meksika’nın dağlık bölgelerinde kurulan şehir, Teotihuacan antik kentinden esinlenerek ızgara sisteminde tasarlanmıştı.

Şehrin sudaki konumuyla insanların kanolarla şehrin içinde ve çevredeki kıyı şeridinde bulunan daha küçük yerleşim yerlerine seyahat edebilmelerini sağlayan cadde ve kanalların bir karışımıyla birbirine bağlanmıştı. Ama kano tercih etmeyen yaya insanlar şehre giriş çıkışları için şehri dış dünyaya bağlayan üç geçit aracılığıyla yapabiliyordu.