1875 yılında dünyaya geldiğinde en büyük şansı onu bir dehâ olarak yetiştiren bir ailede dünyaya gelmesi idi. En büyük talihsizliği ise Albert Einstein’ın karısı olmaktı. Henüz sekiz yaşında iken matematik, fizik ve müzik alanında üstün başarılar edinen Mileva, yüksek öğrenimini tamamlamak için Zürih'e gönderilir.
Albert Einstein, Mileva'dan 4 yıl sonra okula kayıt yaptıracaktır. Mileva ve Enstein hazırlanan tüm çalışmalarda birlikte bilimsel makaleler hazırlıyordu. Bu makalelerin ilkinde Mileva'nın imzası yer alıyordu. Fakat makalelerin devamında yalnızca Einstein’ın imzası yer almaya başladı. 1901 yılında Mileva için hayatını adadığı eğitimi altüst olur. Mileva hamiledir. O dönemde evlilik dışı bir bebek dünyaya getirmek kabul edilemez bir durumdur. Babasının bile hiçbir zaman görmediği ve akıbeti belli olmayan bir kız bebek dünyaya gelir: ’Lieserl’
1903 yılında Albert okuldan mezun olduktan sonra evlenirler ve Mileva için evlilikleri hiç de hayal ettiği gibi gitmez. Her akşam kocası ile yaptığı fizik çalışmaları bir rüya gibidir ama yeterli değildir. Tabi ki bu çalışmaların hiçbirinde Mileva’nın ismi geçmez. Einstein pek çok makaleyi eşi Mileva ile birlikte hazırlar ve 1921 yılında ‘Foto Elektrik Efekti’ çalışması ile Nobel ödülü alır. Mileva’ya mutluluğunu anlattığı mektubunda:’ Sen benim sağ elim, ruh ikizimsin. İkimizin eserleri başarılı bir sonuca ulaştığında ne kadar gururlu ve mutlu oluyorum’ der. Ne yazık ki çocukların ve tüm evin yükünü sırtlanan Mileva’nın tam tersi Albert daha az eve uğrar olmuştur. Mileva'nın bu duruma daha fazla tahammül edemeyeceğini bilimsel yardımlarını anlatacağını söylediği zaman Albert’in cevabı:’ Benim kadar ünlü bir adam bu kadar başarılı olmuşken, senin gibi önemsiz bir kadının dediklerine kim inanır?’.
Kaçınılmaz son Albert’in Mileva’yı aldatması ile yaşanır. Mileva oğulları ile Zürih'e taşınır. Mileva, 72 yaşında hayatını tamamlar. Şizofren oğlu ise bir daha babası ile bir araya hiç gelememiştir.
Kaynak: mitologoscom
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız