Sorularının asla bitmemesinin ve dürüstçe söylemem gerekirse felsefenin en gıcık olduğum özelliği olan hiçbir şeyi tam olarak açıklamamasının bana verdiği yetkiye dayanarak bugün felsefe gündemimize etiği aldım. Nedir bu etik? Felsefe gözünden tartışacağımızı unutmayalım lütfen. Toplum kurallarını dahilinde felsefe gözlerimizi takalım ve başlayalım düşünmeye.

Farkında olarak veya olmayarak gün içerisinde pek çok etik karar alıyoruz. Peki kime göre etik? Kabul etmemiz gerekir ki aldığımız kararlar başka bir insanı da etkileyecekse etik değerleri göz etmeli iyi insan. Peki ya etkilenenler iyi yönde etkilenirken kararı alan kötü yönde etkileniyorsa o zaman da etik olur mu?

Bir yanda yalan söylemek, çalmak, öldürmek gibi toplumsal etik dışı hareketler bir diğer yan da yardım etmek, özverili davranmak ve dürüst olmak gibi etiğin adeta ilk emirleri var. Peki bunlardaki ‘’doğru ve yanlış’’ ikilemi belirlenirken ya da bu ikilemi iç dünyamızda belirlerken karakterimiz ile davranıyorsak durumlara göre değişmeyen karakter olsa da tepkiler değişebilir o zaman da etik olur mu?

Cesaret, sadakat, dürüstlük, erdemli davranmak ve yaşamak, sevgi göstermek gibi etik çerçevede kabul edilen davranışlara sığınarak, yaptığımız herhangi bir harekete baktığımız da ‘’Ben onun iyiliği için yaptım.’’ deme lüksümüz hangi etik değerde vardır? Aslına bakarsanız bence şu cümle her şeyi açıklayamaz:

‘’Etik, iyi ve kötü eylemlerin ya da iyi ve kötü insanlar ile ilgilidir.’’

Sizce de bu cümle biraz kaçış değil mi? İyiliği için zarar vermek etik midir veya iyilik yaptığında kötülük gören insana göre etik midir o davranış bilemiyorum. Bence felsefe de bilemiyor. Şimdi size on puanlık bir soru soruyorum. Lütfen cevaplarını yorumlarda bizler ile paylaşın. Sorumuz:

‘’Gyges’in Yüzüğü’’ tabirini duymayanlar için şöyle bir açıklama yapalım. Bu yüzük size tanrı dahil hiç kimsenin sizi görememesi gibi bir güç veriyor. Peki bu yüzük sizde olsa ne yapardınız?