Felsefe açısından herhangi bir varlığın incelenmesine ‘’Ontoloji’’ denir. Ontolojinin asıl ilgi alanı, nelerin var olup ve nelerin var olmadığıdır. Bu konudaki en genel olgular; bedenlerimizden ayrı zihinlerimiz, zihnimizden bağımsız olanlar, özgür irade, herhangi bir şeyin özü ve Tanrı’dır. Ontolojiye göre var olan ‘’şey’’lerin veya ‘’olgu’’ların iki biçimi vardır. Bunlar:
- Reel Varlıklar: İnsanın bilincine veya zihnine bağlı olmadan var olan canlılar. Gerçek yaşamda nesnel olarak var olanlar, belli bir zamanda ve mekân içerisinde var olan bulunmuş olup var olan ve gerçekte de duyu organlarımız ile algılayabildiklerimiz.
- İdeal Varlıklar: İnsanın zihin ve bilinci ile var olanlar. İdea denilen aslında düşünce veya zihin sayesinde var olanlar diyebiliriz. Zihinde var olan olguları haliyle soyutlaştırarak anlatırız, bu ve benzeri durumları duyu organlarımız ile hissedemeyiz.
Söz konusu olan ‘’şey’’ in var olduğu konusunda hem fikir olunursa o ‘’şey’’ in zihin ve dilden bağımsız olarak var mı yok mu sorusuyla karşılar bizi ontoloji. Bu sorunun ardından o ‘’şey’’ indirgenebilir mi? Başka bileşenleri de var mı? Gibi sorular takip eder. Kısaca Ontoloji ’de varlığın var oluşu maddi olarak mı var, nitelik olarak mı var, beceri ya da yetenek olarak mı var yoksa başka şeyler veya varlıklar üzerinden mi varlık gösterdiği irade süzgecinden geçirilir.
Asırlardır tartışılan felsefe konusu ‘’genel olgular’’ dır. Verebileceğimiz en basit örnek ‘’araba’’, ‘’kek’’, ‘’kırmızı’’ gibi çok genel terimlerin durumlarıdır. Realist yaklaşıma göre genel olgular zihnimizden bağımsız olarak vardır. Nominalistlere göre ise bahsi geçen genel terimlerin kendi varlıklarından başka şeyler de taşıyıp bunların bir ortaklık oluşturduğunu iddia ederler.
Yorumlar
Varlık bu kadar farklı olabilirdi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız