Fenomenoloji hem felsefe akımı hem de düşünsel bir yöntemdir. Dilimize çevirisi ‘’Görüngübilim’’dir. Kabul ediyorum biraz farklı bir çeviri olmuş ama gerçekten tam anlamıyla kapsıyor kelime fenomenolojiyi. Hatta ve hatta Osmanlıcası ‘’Zahiriye’’dir. Bu akımın kurucu Edmund Husseri adında 20. yüzyıl filozofudur. Asıl amacı metafizik konularını sona erdirerek somut yaşantıya dönmek ve böylece tıkanma yaşayan felsefeyi yeniden canlandırmak hatta felsefeye yeni bir başlangıç yaptırmak iddiasıyla ortaya çıktı bu akım.

Fenomenolojinin bir metodoloji olduğunu ve yalnızca felsefede değil sosyoloji ve psikolojide de çok etkin olarak kullandığını belirtmezsem olmaz. Bu akımda ‘’Gerçek’’ tanımının kişisel olarak değiştiğini ve evrensel bir kuralın var olup olmayacağı sorgulanıyor. Bu akımın yolundan yürüyenlere göre toplum tarafından kabul edilmiş olan her şeyin tekrar gözden geçirilmesinin bir gerekliliktir.

Daha basit haliyle fenomenoloji (görüngübilim): kavramların yeniden en ince detayına kadar incelenmesi gerektiğini savunan bir felsefe akımıdır. Bu akım bazen belli başlı kaynaklarda karşınıza ‘’Kavrambilim’’ olarak da çıkabilir aman diyeyim şaşırmayın. Bu akıma göre sadece görünen ve incelenebilen şeyler vardır. Bu yanıyla kesinlikle materyalizm ve faydacılık akımına çok benzer.

Resmen kime göre bu böyle neye göre bu böyle ya da sana göre bana göre gibi tek bir gerçekliğin varlığının söz konusu olmadığına adları kadar eminler. (Sanırım bu en basit tanım oldu.)