Son birkaç yıldır dünyayı yöneten aileler, kurumlar ve güçler sıklıkla tartışılır oldu. Bu durum eskiden daha popülerdi ancak hala bunun bir sonuna gelemedik. Ortaya atılan iddialardan birisi dünyayı küreselciler denilen bir grubun yönettiği. Küreselciler denilen grup ise dünyanın en büyük şirketlerinin patronlarının ve maddi olarak dünyanın en zengin insanlarının oluşturduğu bir grup. Bu grup hakkında daha pek çok iddia var ama bu grubun bizi ilgilendiren kısmı ellerinde bulundurdukları parasal güçleridir.

İnsanlığın tarihini biraz incelediğimiz zaman dünyayı yöneten ve tarihi değiştiren insanların genellikle askeri sınıftan çıktığını görürüz. Kalan kısım ise hanedanlardan oluşur. Bu hanedanlardan birisine verebileceğim en iyi örnek Habsburg hanedanlığı olur. Askeri sınıfa örnek vermem gerekirse saymakla bitmez ama en iyi örnekler Cengiz Han, Timur, Mustafa Kemal Atatürk, Napolyon Bonapart ve Büyük İskender olur. Mustafa Kemal Atatürk bir askeri dehaydı ve yaşadığımız ülkeyi kurarak tarihi değiştirdi.

Tarihe baktığımız zaman parası olan zengin bir kesimin dünyayı yönettiği hiç görülmemiştir. Ama günümüzde nedense böyle bir iddia var. Ekonomik kaynaklar, zenginlik ve para ile dünyayı yönetebilecek bir güce ulaşmak mümkün değildir. Çünkü bu saydıklarımla ulaşabileceğiniz güç askeri güç ile ulaşabileceğiniz gücün yanında çok sönük kalacaktır. Ekonomik güç ile yapabilecekleriniz maddi kaynakları kontrol etmekle sınırlı kalacaktır.

Benim görüşüm dünyayı ekonomik gücü ve parası olan insanların yönetmediği yönünde. Parası olan insanlar ve ekonomik değerler sadece buz dağının görülen kısmı. Buz dağının gerisinde ise askeri gücün, istihbarat servislerinin ve derin devlet yapılarının olduğunu ve bu unsurların ekonomiyi de yönettiklerini tahmin ediyorum. Tarih boyunca olduğu gibi.

 

 

NOT: Burada yazılanlar yatırım tavsiyesi değildir sadece benim kişisel görüşlerimdir.