Doğadaki kaynak sınırlıdır, bu nedenle ilerleyen zamanlarda herkese ancak bir noktaya kadar yetecek buğday, kömür veya yapı malzemesi var. Kaynaklar pek çok şekilde kullanılabilir; örneğin yapı inşaat malzemeleri yeni evler inşa etmek veya bazı yapısal yenilikler, restorasyon yapmak için kullanılabilir ya da buğday işleme sokularak çeşitli gıdalar yapılabilir. Bunlar tabii ki çok güzel olur lakin sorun şu ki bu kaynaklar sınırlıdır.

Kaynakların sınırlı olması, hepsine birden sahip olmamız mümkün olmadığından, aralarından hangisini veya hangilerini seçeceğimiz meselesi ekonominin temel sorusudur. Ekonomistler aslında basitçe takas denen olguyu şu şekilde açıklarlar: ‘’Rekabet halindeki seçeneklerin hepsinin maliyeti ve kazancı vardır. Maliyetinin üzerine çıkabilen ve maksimum kazancı getireni seçebilmektir.’’

Modern ekonominin temelini oluşturan unsur ise kısıtlı olan kaynakların tahsisinin doğasında var olan takasın analiz edilmesidir. Ünlü İngiliz ekonomist Lionel Robbins bunu ‘’ İnsan davranışını, alternatif değerlendirme biçimlerine sahip, kısıtlı ve nadir kaynaklar arasındaki ilişki olarak ele alan bilim’’ olarak açıklamaktadır. Ekonomistler, piyasanın bu değerlendirme biçimleri arasında karar vermeye dadir güçlü yollar önerdiğine inanıyorlar.