Tüketerek büyümek insana ilk başta aslında biraz tuhaf gelebiliyor. Çünkü pek çoğumuz ekonomik büyümenin en iyi yolunun aslında üreterek büyümek olduğunu bilerek büyüdük. Peki neymiş bu tüketerek büyümek? Gelin beraber bakalım.

İlk başta tüketmekten ne kastettiğimi kısaca anlatayım. En kabaca hali ile tüketime satın almak ya da satın almaya teşvik edici yatırımlar yapmak diyebilirim. Örneğin bir alışveriş merkezi aslında tüketime yönelik bir yapıdır. Alışveriş merkezlerinde hiçbir şey üretemezsiniz. Hele alışveriş merkezinde yer alan dükkanlar başka ülkelere ait ürünler satıyorsa o zaman para yurt dışına gitti demektir.

O zaman büyüme bunun neresinde? Ben söyleyeyim, vergide. Devletler yabancı ülkelerden gelen ürünler üzerine vergi koyarak vergi geliri elde edebilirler. Yani devletin parası artmış olur. Devlet vergileri ve aldığı kredileri bir araya getirerek daha fazla tüketim yapılabilecek yer açar ve tüketerek büyüme sağlamış oluruz, en azından rakamsal olarak. Tüketerek büyümenin en kabaca hali bu.

Buradaki en büyük sorun böyle bir büyümenin ne zamana kadar sürdürülebileceğidir. Bu sistemde tüketimi yapan ve vergi gelirini sağlayan aslında halk. Yani halk harcayamaz ise bu sistem çöker. Eğer para sürekli yurt dışına gidiyor ise ve aslında kişi başına düşen gelir azalıyor ise o zaman tüketim de azalacak demektir. Tüketim azaldığında devletin doğrudan ya da teşvik ile yaptığı tüketime yönelik bütün yatırımlar zarar etmeye başlayacak.

Yani tüketerek büyümek er ya da geç ekonomik bir çöküş ile sonuçlanacak demektir.

 

NOT: Burada yazılanlar yatırım tavsiyesi değildir sadece benim kişisel yorumlarımdır.

 

Tüketerek büyümek nedir?