Başımıza bu hadiseler gelip de Kırım’a yerleşmek zorunda kalma saydık bile buraya dönerdik. Burada cemaatimiz toplandıktan sonra çok büyük mitingler yapıldı. Özbekistan’da öldürülen adamlarımızın yakılıp yıkılan evlerimizin resimleri sergilendi. Hepimiz gidip gidip baktık, hâl yer enkaz haline gelmiş.
Şimdi vatanımda yani Kırım’da yaşıyorum. Emekli oldum. Kolhozlar da kendi Rus emeklilerine buğday, un, yağ veriyorlar, ama bize vermiyorlar. “Ben de bu yaşıma kadar Özbekistan’da çalıştım” dediysem de “Git hakkını oradan al.” dediler. Emeklilikten elime geçen 40.000 kuponla geçinmem mümkün değil ama, çocuklarım da çalışıyor. Altı tane koyunum var. Etsiz, şekersiz, yağlı yağsız yemek yersek, yetişiyor işte.
Artık ev yapmaya da başlayacağız. Yavaş yavaş toparlanıyoruz.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız