Ocak 15, 2025

Sürgün Yılları: Vatan’a Dönüş

Ben Aluşta’ya bağlı Kızıltaş köyünde doğup orada büyüdüm. Bizim köyümüzde Cafer Seydahmet Kırımer ve Dağcılar da yaşıyorlardı. 18 Mayıs 1944 tarihinde evimizdeydik. Sabahleyin çok erken saatlerde iki asker tüfekleriyle kapımızı çalarak bizi uyandırdılar, kapımızı açıp çıktık. Bize “Hemen çıkın dışarı!” diye bağırdılar. Ben önce biraz direnmek istedim ve “Niçin çıkıyoruz, burası bizim evimiz” dediysem de, beni dinlemediler ve “hayır, artık burada yaşayamayacaksınız, sizi buradan çıkarıyorlar.” dediler.

Sürgün Yılları: Vatan’a Dönüş

Bizi elimizden tutup dışarı attılar. Ben kapıyı kilitleyip, anahtarı cebime koymak istedim. Fakat onlar elimden anahtarı aldılar ve “Artık burada yaşamayacaksınız, niçin anahtarı alıyorsunuz?” diye beni hırpaladılar.

Sürgün Yılları: Vatan’a Dönüş

Benim üç tane kardeşim vardı. Hepimizi ittire kaktıra evden çıkardılar. Yanımıza giyecek veya yiyecek almamıza müsaade etmediler. Küçük kardeşimin elinden tutarak aşağıdaki mağazanın altındaki bağın içine, hepimizi topladıkları yere gittik. Orada epey bir zaman oturduk. Sonra bizleri kamyonlara bindirdiler ve Aypetri’den Süren’e götürdüler. Orada bizi hayvan vagonları bekliyordu ve bu vagonlara hepimizi doldurdular. Bir vagonun içinde 15-20 aile vardı ve hepimiz oturmak zorundaydık.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Cinci Hoca ve Padişah

Cinci Hoca ve Padişah

Ağaç Kabukları ve Yosunlar

Ağaç Kabukları ve Yosunlar

Ağaç Kabukları

Ağaç Kabukları

Gezegenin Uydusunda Yaşanılabilmesi Mümkün Olabilir Mi?

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Temel İhtiyaçların Karşılanamaması

probiyotik

Cinci Hoca ve Padişah

bubble30
Nielawore

GÜNÖTE VEYA GÜNDÖNÜMÜ 21 ARALIK

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun