Yunan panteonunda adı anılan iki savaş tanrısı bulunmaktadır. Bunlardan ilki Artemis ikincisi ise Athena’dır. Athena akıl ile ilişkilendirilirken Artemis kaba kuvvet ile ilişkilendirilmiştir. Savaşın yanı sıra zekayı da temsil eden Athena, Zeus’un ilk eşi olan Metis’in kızıdır. Athena’dan daha önce bahsettiğimiz için uzun Athena’dan bahsetmeyeceğiz.
Yunanlılar Athena’yı müziğin, sanatın ve el işlerinin koruyucusu olarak benimsemiştir. Aynı zamanda flütün, savaş danslarının ve trompetin mucidi sayılmaktadır. Yunanlılar onun bazen yeryüzüne inerek savaşlara katıldığına inanırlardı.
Athena onuruna düzenlenen bayram ve festivaller vardır. Bunlardan ilki:
SYNOIKIA FESTİVALİ
Attika takviminde erken dönemde 7. sonradan 1. ay olarak belirlenen Hekatombaion ayının 16 ya da 17. gününde kutlanıyordu. Hekatombaion ayı miladi takvime göre 15 Temmuz- 15 Ağustos arasına denk gelmektedir.
Athena adına kutlanılan bu küçük festival Attika bölgesinde yaşayan bütün kabile üyelerinin Atina yurttaşı olmalarını kutlamak, anmak ve sağlanan birliği sürdürmek amacıyla kutlanır.
Yunanca sömürgeleştirme ya da birlikte oturma anlamına gelen “synoikismos” festivalin temel amacıdır. Gelişen Yunan dünyasında birçok köyün birleşerek bir kent haline gelmesi anlatılmaktadır. Atina’nın kuruluşu sırasında da Theseus Attika’lı ailelerin tümünü ortak bir bouleuterion çevresinde toplamıştır. Bu sebeple bu bayram sırasında kendisinin anılması da olasıdır.
PANATHENAIA FESTİVALİ
Festival miladi takvime göre karşılık gelen Hekatombaion ayının 28’inde tanrıça Athena onuruna düzenlenmektedir. Atina’da kutlanan en büyük ve önemli festivaldir. Bilim insanları, festivalin Atina kökenli olduğu konusunda hem fikir olmalarına rağmen, ortaya çıktığı zaman bakımından fikir ayrılıkları görülmektedir. Bir görüşe göre bu bayram Atina’ya Theseus tarafından getirilmiştir. Diğer bir görüşe göre Atina’nın ilk krallarından biri olan Erikhthonios bu bayramı Atina’ya getirmiştir.
Çok sayıda kadın ve erkeğin katıldığı festivalde M.Ö. 7. yüzyıldan başlayarak şenlik günü Athena’ya “peplos” sunusu yapıldığı bilinmektedir. Bu peplos festivalden yaklaşık dokuz ay önce seçilen 7-11 yaş arasında olan ve aristograt ailelerden seçilmiş iki kız çocuğu tarafından dokunmaya başlanır ve festival gününe tamamlanırdı. Peplosun altın ile süslendiği bildirilmiştir. Peplos’un dikilmesinde görev alan kişilere “ergastinai” adı verilirdi.
Festival gününde seçilen bu iki kız çocuğu ritüel için hazırlanırlardı. Üstlerindeki çocukluk kıyafetlerini ve altın takılarını çıkartıp yeni genç kızlık kıyafetlerini giyerlerdi. Ardından diktikleri peplos ve diğer kadınların diktikleri kıyafetler kutsal alanda bulunan Athena heykeline giydirilirdi. Kızlar bu şekilde genç kızlığa ve evlilik çağına girmiş oluyordu. Sadece bu iki kız değil onların temsil ettiği bütün kızlar ritüelden sonra çocukluktan çıkmış oluyordu.
Şenlik sırasında Olympik oyunlara benzeyen ve Büyük Panathenaia olarak adlandırılan yarışmalar ve kurban ritüelleri de gerçekleştiriliyordu. Büyük Panathenaia, Olympiyat oyunlarından farklı olarak dört yılda bir değil her yıl gerçekleştirilmiştir. M.Ö. 566 yılına gelindiğinde şenlik dört yılda bir kutlanan “panhellenik” bir bayram haline gelmiş ancak her yıl Küçük Panathenaia bayramları da kutlanmaya devam edilmiştir. Oyunlar sırasında koşu yarışları, at yarışları ve güreş müsabakaları düzenlenmiştir. Zafer kazanan kişilere altın taç takılır ve isimleri agorada okunurdu. Ayrıca galiplere bir amphora dolusu zeytinyağı verilmekteydi.
Şenlikte müziğin de önemli bir yeri bulunmaktadır. Peplosu Athena heykeline giydirmek için yola çıkan alayda müzisyenler ve dansçılar bulunurdu. Bu yürüyüş şarkı söyleyen bir topluluğun yürüyüşü şeklindeydi. Yürüyüş sırasında ilk önce prosodion denilen ilahiler, daha sonra “paian” adı verilen şükür şarkıları söylenirdi. Tören sırasında ya da tapınağa ulaşıldığında ritüeller sırasında “aulos” çalınması adet edinilmişti. Ayrıca vazo üzerindeki resimlerde “kithara” çalanların da olduğu görülmektedir.
PLYNTERIA FESTİVALİ
Thargelion ayının 22’sinde kutlanılan festival tanrıça Athena onuruna düzenlenen bir festivaldi. Erken dönemde ağaçtan yapılmış tanrıça kült heykelinin yıkandığı görülmektedir. Daha sonraki dönemde ise tanrıça heykelinin üzerinde bulunan elbisenin yıkanması eyleminin gerçekleştiği görülmektedir. Ancak temel amacın temizlik ve arınma olduğu görülmektedir. Ayrıca bu yıkanma dinsel bir tören alayı eşliğinde dini bir boyutta gerçekleştirilirdi.
M.Ö. 5. yüzyılda Pheidias tarafından altın ve fildişinden yapılan yeni heykelin yapılması ile önemi artan festival sırasında görevli kişilere “praksiergides” adı verilmekteydi. Bu törenler tam bir gizlilik içinde gerçekleştirilmekteydi. Plynteria günü Atina’da uğursuz ve kara gün sayılırdı. Bunun arkasında, kentin koruyucu tanrısı olan Athena’nın heykelinin yerinden oynatılması sebebiyle tanrıçanın şehri koruyamayacağının düşünülmesi vardır. Bu sebeple Atinalılar bugünde hiçbir ciddi iş yapmazlardı.
Tapınaktan çıkarak deniz kenarına doğru ilerleyen alayda ellerinde hegetaria denilen kuru incirler taşıyan kişiler yer almaktaydı. Başka bir görüşe göre tapınak ve elbiseler Kephisos ve Ilisos nehirlerinin sularıyla yıkandığı yönündedir. Bu görüşe göre deniz suyu sadece gizem festivallerinde kullanılmaktaydı. Yıkanma işleminin ardından heykel tapınağa getirilir ve kıyafetleri ile takıları takılarak yerine yerleştirilirdi. Bu şekilde festival sona ererdi.
KALLYNTERIA FESTİVALİ
Thargelion ayının 20 ila 25’i arasında kutlanan bu şenlik Plynteria şenliğinin devamı niteliğinde olduğu bilinir. Bu şenlik de Plynteria gibi temizlik amacıyla Athena onuruna düzenlenirdi. Festivale ismini veren Kallynteria, kelime anlamıyla ilkbahar temizliğini ifade etmekteydi.
Athena tapınağında eski zamanlardan beri hiç sönmeden yanan bir meşale bulunmaktaydı. Erekhtheion heykeli ünlü heykeltıraş Kallimakhos tarafından yapılmıştır. Bu sırada sanatçı 12 ay boyunca sürekli yanacak altından işlenmiş bir lamba da yapmıştı. İşte festival bu lambanın temizlenmesi için yapılan bir bahar temizliğiydi.
Yorumlar
Bayramlar eskiden de varmış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız