Büyü Eski Mısır’da binlerce yıldır kullanılıyordu. Diğer pek çok şey gibi Yunanlılar büyüyü de Mısırlılardan öğrendiler.
Mısır kökenli Yunan Büyü Papirüsü (Papyri Graecae Magicae), farklı kişilerce yazılmış büyü, formül ve ritüelleri içeren bir papirüs koleksiyonu vardır. Bu papirüsler Eski Kıpti dili ve Demotik Mısır dilinde yazılmıştır.
Papirüslerin içerikleri MÖ100 ve MS400 tarihleri arasında oluşturulmuştur. Papirüsler 1700’lerde antika ticareti yapılırken gün yüzüne çıkmıştır. Papirüslerin en ünlüsü ‘Mithras Duası’dır. Papirüslerde fiziksel rahatsızlıkların nasıl geçeceği, kişinin cinsel hayatını iyileştirme yöntemleri, şeytan çıkarma, evdeki haşaratların nasıl gideceği, muskaları yazma yöntemleri bulunmaktadır.
Yunan Büyü Papirüsü, büyücülerin işlerini kolaylaştırmak için yapılacak sihirli formülleri, söylenecek ilahileri, dua edilecek tanrıları ve şeytanların isimlerinin listesini içermektedir. Bu papirüslerde Zeus, Apollon, Artemis, Aphrodite gibi tanrılar şeytani ve tehlikeli olarak tasvir edilmiştir.
MİTOLOJİDE BÜYÜ
Yunan mitolojisi cadılar ve büyücülerle doludur. Ama bunların arasında en ünlüsü Kirke’dir.
Kirke, büyülü iksirleri ve kurnazlığıyla Odysseus’un adasından ayrılmasına engel olmuştur. Odysseus ve Kirke, Aeaea adasında karşılaştıklarında, Kirke büyü ile Odysseus ve adamlarına karşı bir asa kullanmıştır. Bu büyüde moly isimli bir bitki kullanılmıştır.
Bu efsane büyünün yapılabilmesi için hayati önem taşıyan 3 koşulu meydana getirmiştir. Bu 3 koşul: özel güçlere sahip gizemli bir asa, nadir bulunan sihirli bir bitki kullanılması ve büyünün gerçekleşmesi için yardım eden tanrısal bir figür.
Mitolojide tanrıların habercisi Hermes, ay tanrıçası Hekate, Orpheus büyü ile ilişkilendirilen önemli karakterlerdir.
Ayrıca Pisagor ve Empedokles de büyü ile ilişkilendirilmişlerdir.
DELPHİ KAHİNLERİ
Antik Yunan’da büyü ritüellerine katılan en önemli gruplardandır. Bu kahinler doğrudan tanrıdan gelen şifreli mesajları tercüme eder ve kehanetleri açıklarlardı. Delphi Kahinleri arasında en ünlüsü Pythia’dır.
PYTHIA
Plutarch’a göre Pythia; kehanette bulunmadan önce, bulunduğu Apollon Tapınağı’ndaki iç odaya gider. Odada tripodun üzerine oturarak, gözenekli topraktaki bir boşluktan kaçan bir gaz solur. Bu gazın içeriği bilinmemektedir.
Pythia bu şekilde transa geçtiğinde, insanlar için anlaşılmayacak kelimeler söyler. Söylediği bu kelimeler Delphi rahipleri tarafından ortak dille yorumlanır. Bilmek isteyenlere de aktarılır.
Bazı uzmanlara göre Pythia kehanetlerini kendi konuşarak söylemektedir.
NEKROMANSİ
Ölmüş kişilerin ruhlarının doğaüstü güçlere karşı koruma amaçlı çağırma olayıdır. Yunanistan, Mısır, Roma ve Babil’de kullanılmaktadır. Yunanca ‘ceset’ (nekros) ve ‘aracılığıyla kehanet’ (manteia) kelimlerinin birleşmesinden oluşmuştur.
Antik Yunan’da nekromansi yasadışı bir ritüeldir. Bu yüzden gizlice uygulanmaktadır. Antik Yunan’da Hades ve Persephone için kurulan Nekromanteion, ünlü bir nekromansi tapınağıdır.
Ölenlerin ruhlarının, geleceği önceden bildirme gücü olduğuna inanılırdı. Ayrıca ölülerin bedenleri yeryüzünde çürürken, ruhlarının serbest kalarak yeryüzündeki çatlaklardan yeraltı dünyasına gideceğine inanılırdı. Bu yüzden yeraltı dünyasının girişi olarak düşünülen yerlere tapınaklar inşa edilmiştir.
Kaynak: https://ozhanozturk.com/2021/01/15/antik-yunan-ve-romada-buyu/
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız