İlk olarak metin biçimi, hem de kült ismi aynı zamanın içinde oluşmuştur. Adın oluşumu metinden kenarda hiçbir şey ifade etmiyor, onu anlamlandıran mitolojik dünya görüşün ifade edildiği kısa metindir. Düşüncemizi doğrulayan birkaç metne göz atalım. Sum suyun antropomorfu gibi. Kervan Abşeron çölü ile ilerliyor. Her gün olduğu gibi 7'nci günde güneş acımasız biçimde yakmaya başlar.
Etrafta bir damla bile su yok. Kervanı yok olmak tehlikesi bekliyor. Aksakal sarban erkekleri başına toplar. Uzaktan yüce dağları göstererek diyor:
- Bizi, ailemizi ve kervanımızı kurtuluş edebilecek hayat suyu o dağın arkasındadır. Dağ ise suyun yolunu kesmiştir. Onu yarmak, parçalamak lazım. Susuzluktan ve yorgunluktan bitkin düşmüş kişiler başlarını aşağı düşürüyorlar. Bunu gören Sum adlı geniş sırtlı bir genç ortaya çıkıyor, su için gideceğini belirtiyor. Sum kervandan uzaklaşır... Kupkuru düzlüğe kısa sürede su geliyor. Kahraman Sum ise dönmüyor. Sumun sevgilisi
Ceylan ellerini suya doğru uzatıp, nişanlısını çağırmaya başlar:
- Sum, dön, Sum dön. Sum’dan haber gelmiyor. Ceylan'ın umudu kesilir. Sevgilisinin felakete düştüğünü, bir daha dönmeyeceğini tüm varlığı ile hissediyor. Artık onsuz yaşamanın anlamsız olduğunu düşünüyor. Böylece, kendini Sum’un gönderdiği sudan oluşan göle atıyor. Ceylan batıyor.
Kaynakça: Türk Mitolojisi - Ramil ALİYEV
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız