Tanrıça Turan, yazıtlarda Turan Ana ve Turan Hanım olarak geçer. Tanrıça Turan’ın adının etimolojisi “Turannos”un Helen öncesi kökü, yani mutlak hükümdar anlamına gelen “Tiran”dan gelir. Ama tüm bunların güzellik, aşk ve doğurganlık tanrıçası ile nasıl bir bağlantısı olabilir?
Tiran despot, kendi çıkarları için şiddet gösteren hükümdar anlamına geliyor. Oysa güzellik, aşk hele ki doğurganlık, doğum öyle bir şey mi? Değil.
Dilimizde Turan, hepimizin bildiği anlamıyla ulaşmayı istediğimiz Türk birliğini ifade eden toprak anlamına gelir. Turan kelimesinin Farsların mitolojisinde geçer. İran hükümdarı Cemşit’in soyundan gelen iki kardeşin birinin adına İran, diğerinin adına Turan denir.
Turan toprakları elbette Türklerin yaşadığı coğrafya olarak gösteriliyor. Yani Farslar, mitolojilerinde Turanlıların yani Türklerin kendi soylarından geldiğini iddia ediyorlar. İran kelimesi “Aryan” kelimesinden geldiği için İranlılar Hint Avrupa kolu, Türkler ise Turan topraklarındaki Türk ya da Altay kolunu oluşturuyor.
Etrüsk Tanrıçası Turan özellikle “doğurganlık” tanrıçası olarak sunuluyor. Eski Kuman-Kıpçak sözlüğünde ilginç biçimde Tuuran ve Tuurgan kelimeleri Venüs yani Ana Tanrıça olarak gösterilmiş. Adından da anlaşılacağı üzere eski Türkçede doğuran ya da doğurgan kelimeleri, tuuran ve tuurgan şeklinde söyleniyormuş. Zaten esli Çağatay Türkçesinde de söyleniş biçimi bu şekildeymiş.
Görseldeki Etrüsk Tanrıçası Turan’ı gösteren bronz bir heykelciktir. MÖ 500 yılına ait olduğu için, henüz Roma ya da Yunan sanatının etkileri görülmez. İskitlerin kullandığı keçe külah başlık giymiş, saçları uzun ve belikli. Sol eli ile elbisesinin eteğini tutmuş, sağ kolunu kaldırarak avuç içini gösterir. Ayakkabıları ise yine Orta Asya tarzında ucu çarık gibi kalkıktır.
Codex Cumanicus’ta Tanrıça yani Venüs olarka gösterilen Tuuran ya da Tuurgan, Etrüsk tanrıçası Turan ile hem sıfatları itibarıyla hem de ses ve kelime olarak örtüşüyor. Üstelik Tanrıça Turan’ın göksel arketipi, Türk Mitolojisindeki tanrıçalar Ayısıt ve Umay gibi Venüs gezegenidir. Tanrıça Umay ve Ayısıt’ın doğurganlık, aşk, sevgi ile alakası ve kılığına girdikleri kuğu, kaz, turna gibi su kuşları da tanrıça Turan ile benzeşiyor.
Turna kuşuna özellikle değinelim. Biliyoruz ki turna kuşu Türk kültüründe daima ana tanrıça arketipi ile bağlantılıdır ve dişildir. Türkülerimizde de güzel bir kız olarak düşünülür. Ve Yakut Türklerinin tanrıçası olan Ayısıt’ın da avatar hayvanıdır.
Tanrıça Turan’ın kuşları da su kuşlarıdır; kaz, kuğu ve tusna adı verilen bir kuştur. Kaynaklarda tusna “Turan’ın kuğusu” şeklinde geçer. Tusna adı verilen bu kuşun aslında turna kuşu olması çok muhtemeldir.
Etrüsk aynalarında tanrıça Turan bu kuş ile birlikte tasvir edilir. Turna kelimesi eski Türkçe Turna veya Turunya sözcüğünden evrilmiş. Turan ve Turna kelimeleri de bu anlamda yani tanrıçanın kuşu olması bakımından birbirleriyle bağlantılıdır.
Giyiniş biçimi, saç örgüleri ve adının anlamı ile Turan Ana, doğuran ana yani Venüs olarak Orta Asya etkisi taşır. Bu tanrıçanın İskit akınlarıyla batıya taşındığı düşünülebilir.
Kaynak: Nuray Bilgili, Türk Mitolojisinde Tanrıçalar ve Cadılar, s. 68-70
Yorumlar
Turan diye bir tanrıça olduğunu biliyor muydunuz?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız