Hindu inanışında bir incir türü olan banyan ağacı, kutsal kabul edilirdi. Bütün incir ağaçları gibi o da tanrı Vishnu’nun kutsal ağaçlarındandı. Ayrıca eski bir pastoral tanrı olan Mâl’ın ağacı olarak da bilinir. Sonraları Trumal adıyla tanınan bu tanrı, koyu mavi bedenli bir bitki ruhuydu.
Budizmde Buda’nın yedi gün boyunca oturduğu ve tefekküre daldığı ağaçlardan biri de Keçi Çobanı Ağacı diye adlandırılan banyan ağacıydı. Buda bir gün dayanışmayla ilgili yaptığı bir konuşmada bir hikaye anlatır. Hikayesini Himalaya eteklerindeki bir banyan ağacıyla başlatır. Bu banyan ağacının yakınlarında bir maymun, bir fil ve bir keklik arkadaşça yaşamaktadır. Bir gün akıllarına bir şey gelir, aralarında yaşı en büyük olanı merak ederler. En büyük olan her kimse diğerleri ona hizmet etsin, onu sözcü bilsin.
Bunun üzerine önce file sorarlar, ondan ne kadar geçmişi hatırlayabildiğini anlatmasını isterler. Fil kendi eskiliğini kanıtlamak için banyan ağacından örnek verir, bu ağacı vaktiyle bacaklarının arasından geçirebildiğini, en yüksek dalının da karnının hizasına denk geldiğini hatırladığını söyler. Bunun üzerine maymuna sıra gelir o da vaktiyle oturduğu yerden banyan ağacının en tepe dalını yiyebildiği günleri anlatır. Sonunda sıra kekliğe geldiğinde keklik onlara ilerideki boş araziyi işaret eder ve vaktiyle orada yetişkin bir banyan ağacı olduğundan, kendisinin o ağacın tohumlarından yerken birini düşürdüğünden işte bu banyan ağacının o tohumdan çimlenip kök saldığından bahseder. Böylece içlerinde en büyüğün keklik olduğu ortaya çıkar, maymun ve fil bundan böyle onu kendilerine rehber bilirler.
Polinezya mitolojisinde banyan ağacı bir zamanlar sadece ayda yetişen bir bitkiyken, tanrıça Hina tanrılara giysi dokumak için bu ağacın kabuklarını kullanır. Hina banyan ağacının kabuklarını sıyırmak için ağaca tırmanıyormuş ancak bir defasında ağacın dalı kırılmış ve yeryüzüne düşüp kök salmış böylece banyan ağacı tüm Pasifik adalarına yayılmıştı.
Vietnam mitolojisinde de banyan ağacı ayda yaşamaktadır. Hiç durmadan yalan söylediği için aya sürgüne gönderilen ve aydaki banyan ağacının gövdesini kucaklama cezasına çarptırılan Cu’i, bir gün aya gelen bir başka kişiye baş baltasını vererek ondan ağacı kesmesini ister ancak koca bir günlük uğraş sonucu bu ağacın asla kesilemeyeceği ortaya çıkar.
Nedenini anlamak için tıklayın.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız