Efsaneye göre; çok eski zamanlarda aynalar ve insanlar iç içe yaşarlarmış. Aynaların içine girilebilir, aynaların içindeki dünyaya girilir ve aynaların içindeki dünyadan da bu tarafa geçilebilirmiş. Aynanın içindeki dünya ile bu dünyanın bazı farklılıkları varmış ama çok da büyük farklılıklar değilmiş.

Bir süre sonra aynalar isyan etmiş. Aynanın içindeki dünyada yaşayanlar, dünyayı ele geçirmeye kalkmış. Kanlı savaşlar çıkmış. Sonunda bir kral aynaları bir büyüyle durdurmuş ve aynaları cezalandırmış. Aynaların cezası bir hayal aleminde yaşamakmış. Kral onları aynaya hapsetmiş.

Artık sadece karşılarına koyulan nesneyi taklit edeceklermiş. Taklit ve yansımadan başka bir şey olmayacaklarmış. Karşılarına konulanla aynı görünen ama buna rağmen aynı olmayan bir ikilemde lanetlenmişler.

Kral bu büyünün bir gün bozulacağını biliyormuş. Bu yüzden büyüyü saklamış.

Bir gün gelecek ve aynalarda hiçbir renge benzemeyen bir çizgi belirecekmiş. Bu sayede aynadakiler artık karşılarındaki taklit etmeyecek ve karşılarındakine benzemeyecek başka bir şeye dönüşeceklermiş. Karşısında duran insanları büyüleyerek hapsedildikleri aynaya insanları tıkacak ve kendileri de dünyada hapsettikleri insanların yerini alacakmış.

Haydaa… Aynaya bakmaya korkulur şimdi…