İnuit halkı inanışında deniz canlılarını yaratan Sedna, denizin dibinde Adlivun adlı yerde yaşayan bir deniz tanrıçasıdır. Sedna, denizlerin hem öfkesi hem de annesi olarak bilinir.

 

Sedna ilk zamanlarda ölümlüdür. Babası tarafından bir balıkçıyla evlendirilir. Ama aslında evlendiği kişi balıkçı görünümlü bir kuzgundur. Sedna bunu anladığında çok ağlar ve babasından kendisini kurtarmasını ister. Kızının gözyaşlarına dayanamayan babası eve gitmek için Sedna’yı teknesine alır. Ama Sedna’nın kocası olan kuzgun onlara saldırır ve Sedna denize düşer.

Kızını istemeyen ve sürekli kuzgunun saldırısına uğrayan baba, tekneye tutunmaya çalışan Sedna’nın parmakların keser. Sedna denize batarken tanrıçaya dönüşür. Kesilen parmakları da balina ve foklara dönüşür. Denizin dibinde Adlivun’da su canlılarının tanrıçası olarak hüküm sürmeye başlar.

Babası bir gün balık tutarken devasa dalgalarla karşılaşır ve dalağalar kayığını denizin dibine çeker. Adam tam boğulmak üzereyken karşısında kızı Sedna’yı görür. Sedna babasını affeder. Babasına da affettiğini söyler ve babası, kocasıyla birlikte su altı krallığında yaşar.

Sedna ölülerin ruhlarını bir sonraki yolculuklarına hazırlar. Ruhlar sonsuza kadar yaşayacakları Quidlivun’a gitmeden önce Sedna’nın krallığı Adlivun’a giderek günahlarından arınırlar. Yarattığı hayvanlar ise onun emirlerine uyar, kendilerini iyi insanlara verirken başka herkesten saklanırlar.

İnuit halkının inanışına göre balık avına çıkılacaksa avlanabilmek için öncelikle kabilenin şamanı tarafından Sedna’nın öfkesi yatıştırılır.