Anne ve bebeğe ait olan iki dolaşım sistemini ayıran organa ‘Plasenta’ denir. Doğumda bebek doğduktan sonra plasenta da doğurulur ve annenin vücudundan atılır. Plasenta ‘doğum kordonu’ olarak da bilinir.
Çeşitli toplum ve kültürlerde doğum ritüellerinin bir parçası olan plasenta ya gömülür ya da saklanır.
Örneğin Ukrayna, Romanya, Japonya ve Türkiye’de plasentanın gömüldüğü yer çocuğun geleceğini belirler inanışı vardır. Okul bahçesine gömmek, üniversite bahçesine gömmek gibi…
- Maoriler, plasentayı bir ağacın altına gömerler. Bu sayede insanla toprağın ilişkisi güçlenir ve ağacın ömrü ve gelişimi insanın ömrü ve gelişimi ile ilişkilenir inancı vardır.
- Kuzey Amerika yerlileri Navaholar’da da aynı inanç vardır.
- Kamboçya ve Kosta Rika’da ise plasentayı gömmek anne ve çocuğun hayatını korur inancı vardır. Bolivyalı Aymaralarda da plasenta gizli bir yere gömülürse annenin ruhunun, çocuğa verdiği hayatı geri almak için dönemeyeceğine inanışı vardır.
- İngiliz Kolombiya’sındaki Kwakiutl halkının, kız bebek plasentası gömdüklerinde yenilebilir deniztarağı toplama yeteneklerinin gelişeceğine inanış ve erkek bebek plasentasını kargalara verdiklerinde kehanet yeteneklerinin gelişeceğine olan bir inanç vardır.
- Güneydoğu Asya’daki Hmonglar, erkek bebek plasentasını evin temel direğinin altına gömer, kız bebek plasentasını ebeveynlerin yatağının altında saklarlar.
- Doğu Sibirya’da yaşayan Yukaghirler, erkek bebek plasentasını minyatür av silahları ile birlikte; kız bebek plasentası ise dikiş malzemeleri ile birlikte geyik derisine sararak saklarlar. Bunun bebeklerin bu alandaki yeteneklerini arttıracağına inanırlar.
Bazı toplumlarda plasenta bebeğin bir parçası, kardeşi, arkadaşı veya ikizi olduğu inanışı vardır. Hatta Nijeryalı İbolar plasenta için cenaze töreni bile düzenlerler. Uganda’daki Baganda halkı plasentayı çömlek içine koyup, ağaç altına gömerler. Bu ağacın zarar görmesi, kabile dışından birinin gelip ağacın meyvelerinden yemesi durumlarında plasentanın ruhunun ayrılacağına ve insan ikizinin de öleceğine inanılır.
Endonezya’da plasentanın çocuğun koruyucu ruhu olduğu inanışı vardır ve bu yüzden evin yakınlarına gömülür.
Hayvanlar doğan yavruların plasentasını yerler. Bu durumdan etkilenen bazı toplumlar, plasentayı kurutup şifacılıkta kullanırlar. Çinliler bazı kronik hastalıkların tedavisinde kullanırlar. Yahudiler de plasentayı yakıp, küllerini çiçek ve süt ile karıştırırlar. Bu karışımı cadıların büyülerinden korunmak için kullanırlar.
Kaynak: 1
Yorumlar
doğum gerçekten bir mucize…
Böyle bir hikayesi olduğunu biliyor muydunuz?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız