Antik dünyanın en eski aromatik bitkilerinden biri olan dereotunu Plinius ve Dioscurides gibi yazarlar iyi biliyordu. Dioscurides onu Merkür’ün tohumu olarak adlandırıyordu.
Özellikle emziren kadınlara önerilen dereotu, hıçkırığa karşı, mide ve şişkinlik sorunlarında etkiliydi. Ayrıca idrar söktürücü olarak reçete ediliyordu, ancak fazlasının iktidarsızlık ve görme kaybı yaratabileceği de not edilmişti. Ayrıca bazı kocakarı uygulamalarında üç gün içinde hamileliği garantilemek için dereotu içeren bir karışım önerilmekteydi.
Dereotu yağı, gladyatörlerin yemeklerine katılırdı. Romalılar dini bayramlarda dereotundan çelenkler takardı.
Eski Yunan’da uykusuzluk sorunu yaşayan kişiler başlarına sardıkları dereotu sayesinde rahat bir uyku çekiyorlardı. Aynı zamanda ağız kokusu için de iyi bir tedavi sağlayan dereotu tohumları bazı reçetelerde şarap içinde kaynatılmak suretiyle hazırlanıyordu.
Cermen İmparatoru Şarlman’ın büyük ziyafetler vermekten hoşlandığı anlatılır. İmparator, bu ziyafetlerde yemeği fazla kaçıran konuklarına, hıçkırıklarını dindirmek için küçük şişelerde dereotu çayı ikram edermiş.
Yorumlar
Tadından pek hoşlanmam ama faydaları büyükmüş.
çiğ yiyemiyorum ben bunu hiç
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız