Niamh, Tir na Nog adıyla bilinen, adeta bir cennet parçası olan efsanevi toprakların prensesiydi. Bu büyülü yerde insanlar asla yaşlanmaz, hep genç, sağlıklı ve mutlu kalırdı. Niamh, ara sıra İrlanda’ya seyahat ederdi. Bu yolculuklarından birinde, Oisin adında bir gençle karşılaştı ve ona aşık oldu. Oisin de Niamh’ı görür görmez büyülendi; onun eşsiz güzelliğine hayran olmamak imkansızdı.
Niamh, Oisin’e kendisiyle birlikte Tir na Nog’a gelmesini teklif etti. Oisin, bu daveti kabul ederek sevdiği kadının diyarına taşındı. Orada uzun yıllar mutlu bir şekilde yaşadı, fakat bir süre sonra İrlanda’yı özlemeye başladı. Bir gün, Niamh’tan memleketine dönmek için izin istedi. Niamh, İrlanda’daki zamanın Tir na Nog’daki gibi olmadığını ve tanıdığı kimsenin hayatta kalmamış olabileceğini söyledi. Yine de Oisin, memleketini görmekte ısrar etti.
Niamh ona, ne olursa olsun attan inmemesini ve ayaklarının yere değmemesini tembihleyerek büyülü bir at verdi. Oisin, dikkat edeceğini söyleyerek yola çıktı. İrlanda’ya vardığında, iki adamın yollarını kesen büyük bir kayayı kaldırmaya çalıştığını gördü. Adamların samimi ricası üzerine onlara yardım etmeye karar verdi. Ancak, atından inip ayakları yere değdiği anda 300 yıl birden yaşlandı. Bunun farkına varınca atına binip yoluna devam etmeye çalıştı, ama artık çok geçti. Ani yaşlanma, bedeninin iflas etmesine neden oldu ve Oisin birkaç gün içinde hayatını kaybetti.
Büyülü at ise günler sonra, yalnız başına Tir na Nog’a dönerek Niamh’a geri geldi.
Yorumlar
Güzel bir prenslikmiş
İnsan o toprakları merak etmiyor değil...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız