İnsanlar henüz yaratılmadan önce yeryüzünde, toplumsal yaşayış biçimine sahip olan cinler yaşar. Tıpkı bugün bizler gibi bir yaşayış içinde yaşarlar.
Cinlerden birinin oğlu başka bir cinin kızına aşık olur. Birlikte olmak isterler. Kızın babası bu birliktelik karşılığında kendilerine dünyanın en güzel yerinde bir saray yaptırmaları şartını koyar. Oğlan tarafı bu şartı kabul eder. Tüm dünyayı dolaşırlar ve dünyanın en güzel yerinin İstanbul’un bulunduğu bölge olduğuna karar verirler. Buraya çok güzel bir saray yaptırırlar.
Sarayın inşaatı bitince kızın babasına haber gönderirler. Kızın babası hem saraya hem de İstanbul’a hayran kalır. Şartı yerine gelen baba, kızını oğlana verir.
Derler ki bu saray İstanbul’un dünyanın en güzel yerlerinden birisi olan Boğaziçi’ne kurulur.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız