Argos kralı bir gün tapınağa gidip kahine bir torunu olup olmayacağını sorar. Kahin krala kızı Danae’nin bir oğlu olacağını ve o çocuğun büyünce kralı öldüreceğini söyler. Kral kahinin söyledikleri karşısında çok üzülür ama kızını öldürmek de istemez. Ne yapacağını bilemeyen kral, Danae’yi yerin altında demir bir eve kapatır. Bu evin sadece küçücük bir hava deliği vardır.

“Günlerini orada geçirmeye başladı güzel Danae.

Gün ışığının yerini demir duvarlar aldı

Bir mezar kadar karanlık odada tutsaklar gibi yaşadı.

Ama bir gün altın yağmurlarla indi Zeus yanına.

Zeus’tan Danae’in bir oğlu oldu.”

Yaşananlar bu şekilde dizelere yansıdı sonrasında.

Yaşananları öğrenen kral, Danae ve doğan torununu bir sandığa koyar ve denize atar. Danae ve oğlı Perseus, Zeus sayesinde hayatta kalır. Seriphos kıyısına ulaşırlar. Burada bir balıkçı olan Diktys anne ve oğlunu bulur. Yıllarca hep birlikte yaşarlar. Kendilerini bulan balıkçı sayesinde Perseus, iyi bir balıkçı olur.

Balıkçının kral kardeşi Polydektes, Danae’ye aşıktır ve onunla evlenmek ister. Bu evlilik ancak Perseus ortadan kalkarsa gerçekleşebilir. Bu yüzden Perseus’u ölümcül bir görev olan Medusa’nın başını bulmaya gönderir. Fakat umduğu gibi olmaz çünkü Perseus Medusa başıyla geri gelir. Geri geldiğinde Polydektes’in annesine zalimlikler yaptığını öğrenince Perseus dleiye döner.

Perseus, Medusa’nın başını alarak saraya gider. Medusa’nın başıyla Polydektes’i taşa çevirir. Kendilerini kurtaran balıkçı Diktys’i yeni kral ilan eder.

Peki kahinin kehaneti ne oldu, o gerçekleşmedi mi? Gerçekleşti. Nasıl mı? Tüm olanlardan sonra Danae ve Perseus, adadan ayrılıp Argos’a geri dönerler. Anne oğul Larissa kralının düzenlediği yarışlara katılırlar. Perseus disk atma yarışında elindeki diski çok güçlü fırlatır. Disk seyircilerden birinin kafasına düşer ve seyirci orada ölür. Dişte kafasına disk düşüp ölen o seyirci dedesidir. Kahinin dediği gibi Argos kralı torunu tarafından öldürülür.