İskandinav mitolojisinde Vanir tanrıçalardan biri olan Gullveig ile ilgili en çok bilinen efsane Aesir ve  Vanir tanrılar arasında savaş çıkmasına sebebiyet vermesidir.

Gullveig bir gün Asgard’a ziyarete gider. Orada Aesirlilere özel büyü türü olan Seidr’i öğretir. Gullveig, gezdiği her evde büyüyü öğretirken de altına olan ilgisinden ve altını ne kadar çok sevdiğinden bahseder. Gullveig için altın karşı konulamaz bir güzelliktedir. Aesirliler bir süre sonra Gullveig’in altına olan düşkünlüğünden rahatsız olurlar. Onu yakarak öldürmeye karar verirler.

(Altın seviyor diye de tanrıça öldürmek…)

Aesirliler Gullveig’i ateşe atarlar. Gullveig ölür ama sonrasında yüksek büyü bilgisi ve tanrısal gücüyle ateşten yeniden doğar. Bu durum tam 3 kez yaşanır. İşin enteresan tarafı da şudur ki Gullveig her ölüp dirildiğinde eskisinden çok daha güzel doğar.

Vanir tanrıları durumu öğrenince çok sinirlenirler ve Aesirlilere savaş açarlar. Tanrılar arasında çıkan bu savaşta enteresan bir durum söz konusu olur. Aesirliler savaşta fiziksel güç kullanırken Vanirliler büyü gücü kullanırlar. Bu duruma rağmen iki güç birbirine üstün gelemez. Tanrılar arasındaki bir savaşın da normal olma ihtimali yoktu zaten…

Savaşı bir sonuca bağlayamadıkları için en son tanrılar bir anlaşmaya varırlar. Vanirli tanrılar Frejya, Freyr ve Njord Asgard’a; Aesirli tanrılar Hoenir ve Mimir ise Vanaheim’e geçerek hayatlarına devam edeceklerdir. Bu anlaşmayla da savaş sona erer.