Beowulf, eski İngilizce yazılmış bir manzum kahramanlık destanı ve destana adını veren kahramanın adıdır. MS 6. yüzyılda geçtiği sanılan olaylar MS 700-750 yılları arasında derlenmişse de bugün elde bulunup Nowell Codex (Cotton Vitellius) adıyla bilinen 3182 satırlık el yazması MS 8-11. yüzyıllar arasında yazılmış olmalıdır. Günümüzde British Museum’da korunan Nowell Codex, 1731 yılında Sir Robert Cotton’un bir yangından kurtarılan koleksiyonu arasında bulunmuş, ilk olarak 1815 yılında Danimarkalı yazar Grímur Jónsson Thorkelin tarafından yayınlanmıştır.
Germen edebiyatının en eski destanı ve günümüze ulaşan 4 Anglosakson elyazmasından birisi olan Beowulf, Angle lehçesiyle kimliği bilinmeyen bir şair tarafından yazılmış olup, destanın konusu İngiltere’de değil İskandinavya’dan İngiltere’ye göçen Germen kabilelerinin eski vatanları olan Geatland bölgesinde (Danimarka ve Güney İsveç) geçmektedir. Beowulf’un kimliği bilinmeyen yazarının pagan atalarının kahramanlık geleneğini seven yeni Hıristiyanlardan birisi olduğu sanılmakta kimilerinde bir manastırda keşiş olduğu ileri sürülmektedir.
Destana adını veren Beowulf, olağanüstü güçlü, yardımsever, korkusuz ve kusursuz bir savaşçı olarak tasvir edilmektedir. Beowulf, tehlikelerle dolu bir dünyada ölümün kaçınılmazlığını ağırbaşlılıkla kabul ederken adalet ve doğruluk çizgisinden ayrılmadan cesaretiyle anlamlı bir yaşam yaratmayı başarmış, değiştirilemez kaderi (Wyrd) soğukkanlılıkla kabul ederken, umutsuzluğa karşı mücadele edip, başkalarının iyiliği için kendini feda ederek kahraman sıfatını fazlasıyla hak etmiştir. Beowulf’da kabileye ve lidere bağlılık, intikam duygusu temalarının yanı sıra Hıristiyanlığın ve canavarlarla kapışma gibi halk masallarının da izlerine rastlanmaktadır.
Destanda kahraman Beowulf Grendel, Grendel’in göldeki annesi ve ateş ejderhası ile savaşmaktadır. İlk bölümde Mızraklı Danların kralı Hrothgar’ın yaptırıp Heorot (Geyikli Şato) adını verdiği üçgen formundaki devasa şatosuna Grendel adlı bir canavar musallat olmuş, Grendel, Dan savaşçılarını topluca katledip yediği için şato büyük ölçüde boşalmıştır.
Kabil ırkından geldiğine inanılan Grendel üzerinde atalarına özgü bir lanet olan ölüm işaretini taşımakta, annesiyle birlikte bir hayvan ininde yaşamaktaydı. Grendel, şatodan tüm gün boyunca yayılan arp ve şarkı sesinden bunalınca gece yarısı Heorot’a girerek bal liköründen sarhoş olmuş 30 savaşçıyı parçalamış ve ziyafetine ininde devam edebilmek için ölülerin en lezzetli parçalarını omuzunda taşıdığı ejderha derisinden torbasına doldurarak inine geri dönmüştür. Hrothgar ve Danlar felaketin büyüklüğünü görmüş ve canavarın geri dönmemesi için putlara adaklar sunmak ya da Grendel’i ödüllendirmek gibi türlü yöntemler denemişlerse de canavarın iştahını kesmek ve ölümleri sonlandırmak mümkün olmamıştır. 12 yıl boyunca Heorot’a musallat olan bu iblisin yaptıkları ve bölgedeki Danların çaresizliği tüm Gaetland’a yayılmıştır.
Kaynak: MitolojiDünyası
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız