Anpu ve Bata iki kardeştir. Anpu’nun karısı ile birlikte Anpu’nun evinde yaşarlar. Bata ailenin güçlü bireyidir. Hayvanları güder, tarla işlerine bakar. Beş çuvalı birden sırtlayabilen güce sahip Bata aynı zamanda çok da yakışıklıdır.
Bir gün tohum almak için eve geldiğinde ağabeyini karısının saçlarını örerken bulur. Karısı ağabeyini baştan çıkarmaya çalışır. Fakat Bata, onu annesi gibi görür ve onu reddeder. Üzülmemesi için de durumu ağabeyine anlatmamaya karar verir.
Aynı gün iki kardeş tarlayı ekmeye giderler. Bu sırada kadın bedenine yağ sürerek vücudunda yaralar varmış gibi gösterir. Anpu eve geldiğinde, evde karısını ebenin yanında bitkin halde yatarken bulur. Kadın kusarken, Bata’nın kendisine asıldığını reddedince de dayak yediğini anlatır. Hatta kardeşini öldürmezse de intihar edeceğini söyler.
Anpu karısının anlattığı bu duruma çok sinirlenir. Eline bir mızrak alarak kardeşinin hayvanları ahıra getirmesini beklemeye başlar. Bata akşam ahıra hayvanlarla birlikte gelir. Hayvanlar kapının arkasında saklanan Anpu’yu görünce huysuzlanır. Bata durumu anlar ve kaçmaya başlar. Anpu da kardeşinin peşine düşer.
Tanrı Bata’nın yakarışlarını duyar ve kardeşlerin arasına içi timsah dolu bir nehir sokar. Bata durumu bir de kendi ağzından olduğu gibi anlatır. Fakat Anpu, karısının yaptığını kardeşinin ağzından duyunca çok üzülür. Bata ağabeyine acısını göstermek için penisini keserek göle atar. Balıklar penisi yerken Anpu’nun acısı giderek artar ve o sırada ağabeyine eve dönüp hayvanlarla ilgilenmesini söyler.
Bata, ağabeyine Çam Vadisi’ne gideceğini, orada kalbini söküp çam kozalağına koyacağını söyler. Eğer çam devrilirse kendisinin de öleceğini söyler.
Anpu eve gittiğinde bir kupa bira alır. Elindeki biranın köpüğünde Bata’nın kalbini görür ve öleceğini anlar. Köpükteki kalbi alıp soğuk suya atar ve böylece kardeşinin ölmesine engel olur.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız