Yunan Mitolojisinde Kuzey rüzgarının ardında, güneş ışığının hiç eksik olmadığı Hyperborea, ağaçların her zaman meyve dolu, çayırlarınsa yeşil kaldığı efsanevi bir diyardır.
Yunanca Kuzey Rüzgarı tanrısı Boreas’ın nefesini saldığı noktanın ötesinde anlamına gelen terim Boreas’ın Trakya’da yaşadığı göz önüne alındığında Yunan düşüncesinde başlangıçta Trakya’nın kuzeyini ifade ediyor olmalıdır. Hyperborea adından da anlaşılacağı gibi başlangıçta soğuk bir ülke olarak düşünülse de Klasik dönemden itibaren mükemmel iklime sahip, topraktan yılda iki kez mahsul alınan, mavi gökyüzü altında uzun yıllar yaşanıp, mutlu günler geçirilen bir ütopya diyarı olarak tasvir edilmeye başlanmıştır.
Hyperborea ülkesi ve Hiperborlular olarak adlandırılan insanları Herodot, Hesiod, Homer, Pindar Keoslu Simonides, Midillili Hellanikus’un eserlerinde anılmıştır. Çeşitli yazarlar ülkenin konumuna ilişkin tahminlerde de bulunmuş olup, Homeros’un İlyada’sında Riphea dağlarının (Alpler veya Urallar) ardında olduğunu Pindar ise Tuna nehri civarında, Abderalı Hekateus ise Britanya’da bulunduğunu ileri sürmüştür. MS 1. Yüzyılda Plutarch Hyperborluları Roma’yı yağmalayan Keltler, MS 2. Yüzyılda Hierokles ise İskitler ile özdeşleştirmiştir.
HYPERBORLULAR
Yunan Mitolojisinde Kuzey rüzgârının ötesinde yer alan Hyperborea adlı efsanevi ülkede yaşadıklarına inanılan halkın adıdır. Zeus, Apollon’a Delphi’ye gitmesini emretmişse de tanrı kuğular tarafından çekilen arabasıyla önce Hyperborea’ya giderek bir süre kaldıktan sonra denileni yapmış, yıldızların tam bir devir yapıp yanı konuma geldikleri 19 yılda bir kez bu ülkeye yeniden uğramıştır. Apollon, Zeus’un Kyklopları öldürdüğü oku bu ülkenin başkentindeki tapınağa saklamış, bu ülke sakinlerinden Abasis adlı birisi okun üzerinde tüm dünyayı bir uçtan ötekine dolaşmayı başarmıştır.
Herodot’a göre Delos’ta bulunan ve Apollon’a ait olduğu söylenen bazı kutsal eşyalar Hiperborea’dan gelmiştir. Bir başka söylence ise Apollon ile Artemis’in doğumları sırasında Argis ve Opis adlı Hyperborlu iki genç kızın Leto’ya kolay doğum yapması için yardıma geldiğini aktarmaktadır. Galatların, Delphi’ye düzenlediği sefer sırasında Hyperokhos ve Laodokos adlı Hyperborlu iki hayaletin ortaya çıkarak düşmana dehşet saçtığı ve bölgenin savunmasına yardım ettiği de kaydedilmiştir.
Bu gibi kanıtlara dayanılarak Hyperborluların bazı Apollon kültlerinin kökenini oluşturdukları ve özellikle Delphoi kâhinliğini kurdukları ileri sürülmektedir. Apollon dışında Herakles ve Perseus gibi kahramanlar da çeşitli söylenceler de bu ülkeyi ziyaret etmiştir.
Kaynak: Özhan Öztürk- Dünya Mitolojisi
Yorumlar
Diyar diyar dolansam ille de sen Hyperborea :D
Bu diyarı görmeyi çok isterdim
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız