Külkedisi veya Sinderella’nın bilinen en eski biçimi M.S. 850-860 yılları arasında yazılmış bir Çin kitabında olduğu sanılıyordu. Çin masalının kahramanı Yeh-hsien’i acımasız üvey annesi tehlikeli kuyulardan su çekmeye zorlamaktadır. Kıza mucizeler yaratarak yardım eden balığı, üvey anne kandırarak öldürse de balığın kılçığı kıza arzuladığı güzel elbiseleri ve ünlü altın terliği verir. Sonunda terliğin teki bölgenin en zengin tüccarının eline geçer ve tüccar uzun aramalar sonunda Çinli Sinderella’yı bulur, kız terliği giyince hemen güzelleşir, üvey anne ve çirkin kızları ise çığ altında kalırlar.
Hikaye bu ancak Külkedisi hikayesinin geçmişi daha da eskilere dayanıyor.Günümüzden iki bin yıl önce yaşamış Amasyalı tarihçi Strabon’un meşhur on yedi ciltlik kitabı Geographika’sının 17. bölümde bir olaydan bahsediliyor herkese oldukça tanıdık bir hikaye…
M.Ö. I. yüzyılın sonlarında Mısır’a köle olarak getirilen Rhodopis isminde güzeller güzeli sarışın bir kız vardır ve bir gün derede yıkanırken, çıkardığı sandaletinden birini kartalın teki alır ve firavunun yaşadığı şehre kadar götürüp, firavunun kucağına bırakır. Firavun da tanrıdan bir işaret olduğunu düşünüp ülkenin dört bir yanına adamlarını yollayıp, sandaletin sahibi kimse bulunmasını ister. Gelen kızlar arasında sandalet ayağına uyan Rhodopis olur ve firavun bu köle kızla evlenir…
Charles Fuller- Marble Woman (Rhodopis) Roma XIX. Yüzyıl.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız