Poseidon ve su perisi Thoosa’nın oğlu olan Polyphemus, çobanlık yapan korkunç bir kikloptur. Homeros’un Odysseia Destanı’ndaki anlatısıyla Yunan literatüründeki en eski yamyamlık vakasıdır.
Troya dönüşünde Odysseus, tek gözlü kiklopların koyun ve keçi çobanlığı yaptığı bereketli topraklaarı olan adaya uğrar ve yerli halkla tanışır. Polyphemus’un yaşadığı mağaraya gider. Fakat Polyphemus, tüm gün koyunları otlatır ve akşam anca mağaraya gelir. Mağaranın girişine devasa bir kaya yerleştirir. İçeri girip misafirlerini gördüğünde onlara nereden geldiklerini ve ne iş yaptıklarını sorar. Ardından Polyphemus, Odysseus’un arkadaşların bazılarını yer ve sonrasında derin bir uykuya dalar.
Odysseus, kiklopu uykusunda öldürmeyi düşünür ama mağara girişindeki kayayı kaldırmaya gücü yetmeyeceği için sabahı beklemeye karar verir. Sabah kahvaltıda Polyphemus iki kişiyi daha yer ve sonrasında mağarasını kayayla kapatarak koyunlarını otlatmaya gider. O gidince Odysseus da kurtulmak için plan yapar.
Polyphemus akşam mağaraya geldiğinde Odysseus ona yanındaki şaraptan ikram ederek kiklopu sarhoş eder. Adını sorduğunda da Yunanca hiç kimse anlamına gelen Outis cevabını verir. Odysseus öncesinde ısıtarak sağlamlaştırdığı dalı uyuya dalan Polyphemus’un gözüne sokar. Polyphemus can havliyle uyanır ve diğer kikloplardan yardım istemek için bağırır. Yardıma gelen kikloplar kendisine kimin zarar verdiğini sorunca Odysseus’un kelime oyununun kurbanı olur ve Outis (hiç kimse) cevabını verir. Bunun üzerine yardıma gelenler giderler.
Ertesi sabah Odysseus ve arkadaşları kendilerini koyunların altına bağlarlar. Gözü görmeyen Polyphemus’un elleriyle açtığı mağaradan sürüyle birlikte çıkarlar ve teknelerine gitmeyi başarırlar. Yolda Polyphemus ile alay ederler ve Polyphemus onların sesini duyar. Sesin geldiği yere kayalar fırlatır ama tekneyi isabet ettiremez.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız