En popüler Rus mitlerinden biri su cini tarafından sarayında gusli/ lavta çalması için çağrılan şair Sadko’nun hikayesidir.

Sako geçimini lavta çalarak sağlar. Ama işler biraz düşünce, İlmen Gölü kenarında kendi halinde lavtasını çalmaya başlar.

Sadko altın bir balık yakalar. Zengin tüccarlarla altın balık gördüğünü söyleyerek iddiaya girer. Bu sayede zengin olur ve pek çok ülke gezer. Bu geziler esnasında Sadko’nnun gemisi hava koşulları gayet iyiyken Volga Nehri’nin ortasında kalır. Denizcilerin su kralına hiçbir şey sunmadığını gören Sadko, su kralına kendini kurban eder. Gemi yolunda devam edebilsin diye kendisini denize atar. Sahiden de gemi yola devam eder.

Kendini feda eden Sadko ölmez, Morskoi’nin sarayına yüzer. Kral ve eşini müziği ile eğlendirir. Kral, Sadko’nun kızı Volkhova (Çerneva) ile evlenip sonsuza kadar onlarla kalmasına karar verir.

Fakat Sadko, kendi karısı Lubava’yı sever ve bunu prensese söyler.

Esrarengiz bir rahibin yardımıyla su halkını uyutup saraydan kaçar. Gemilerle ülke ülke gezip ticaret yapan Sadko, hikayenim sonunda karısına kavuşur. Yani onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine…