Antik çağda yaşam enerjisinin ve yürekliliğin sembolü olmuş kekiğin Yunanca cesaret anlamına gelen thymos’tan türediği düşünülür.
Kokusu tatlı ve yüreklendirici bu güçlü bitkinin deniz meltemleriyle coştuğunu antik çağ yazarları kaydetmiştir. Bu yüzden Latince Thymus olarak adlandırılan kekiğin ismini Yunanca thymiama olarak geçen tütsüden aldığı da söylenir.
Antik çağ mutfağında önemli bir yeri olan kekiğin incirle birlikte bir tür içki üretiminde kullanıldığını Aristophanes aktarır. Hipocrates’ten Dioscurides’ pek çok klasik yazar antik çağda farklı türde kekiklerin şifa özelliklerini ve kullanım amaçlarını listelemişlerdir. Keskin kokusunun yılanları uzaklaştırmak için etkili olduğu düşünülür. Plinius da kekik tütsülemenin zehirli haşeratı uzaklaştırdığını yazmıştır.
Bunun yanında kötülükleri uzaklaştırmak amacıyla kutsal sunu törenlerinde kekik tütsüleri yakılması yaygın bir ritüeldir.
Yunan mitolojisinde kekiğin Troya’lı Helen’in gözyaşlarının düştüğü yerden doğduğu anlatılır. Helen’in aşkı, Troya savaşının çıkış nedeni olarak gösterilmiştir. Bu yüzden Helen çok acı çekmiş ancak asla boyun eğmemiştir. Onun hem savaşın gazabından duyduğu acıyla hem de yurt hasretiyle döktüğü gözyaşlarının kekiğe dönüştüğüne inanılır.
Savaşa gidenlere kekik kokan armağanlar verilmesi o zamanlar oldukça yaygındır. Ayrıca zenginlerin kapısının önünde kekik tütsülenmesi de yine güç ve asaletin ispatı içindir. Romalı askerlerin cesaret kazanmak için kekikli banyo yaptıkları da bilinmektedir.
Kekik bitkisi yüreklilik sağlamasının yanı sıra arınma ve psişik güçle de ilişkilendirilmektedir.
Yorumlar
Çok faydalıdır kekik, hem lezzetli hem sağlıklı mis gibi bitki
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız