Kelt mitolojisinde, Leprechaun adı verilen cok küçük boyutlarda doğaüstü varlıkların olduğuna inanılır. Bu minik adamlar genelde şapka ve takım elbise giyinirler. Muzip ve şakacıdırlar. İnsanlara dilek hakkı vererek onları komik duruma düşürmeyi severler.
Efsaneye göre, bir Samhain akşamı (Cadılar Bayramı’nın kökenini oluşturan bir hasat bayramı), Fergus, karısı ve annesi Norah ateş başında oturmaktaydı. Fergus, bir an ateşe bakarak “Keşke bu dünyada bize de bir şans verilseydi neler neler yapardık” dedi. Fergus, lafını bitirir bitirmez tiz bir ses duyuldu:
“Doğru zamanlama Fergus! Şimdi üçünüze de birer dilek hakkı veriyorum. Akıllıca dileyin!”
Fergus, karısı ve annesi, hemen etraflarına baktılar ve küçük adamı gördüler. Hepsi büyük bir heyecana kapıldılar. Heyecanları yatıştıktan sonra, bir araya geldiler ve ne dileyeceklerine karar vermeye çalıştılar. Her birinin kafasında bir sürü dilek ihtimali vardı ve ihtimaller sonsuzdu.
Fergus’un karısı o anda bir anlık heyecanla “Ah bugün zengin olabileceğimize göre, keşke sabah iki tavuğumu sattığımda çarşıdan domuz pudinginden alsaydım. Şimdi evde mis gibi domuz pudingi olmasını ne çok isterdim!” deyiverdi. Sözünü bitirir bitirmez mutfaktan domuz pudingi kokuları gelmeye başladı.
Fergus, saçını başını yolmaya başladı “Sen ne akılsız bir kadınsın! Bir dilek hakkımız var ve sen onu bir domuz pudingi için kullandın! Keşke o pudingler burnuna dolsa da aklın başına gelse!” diye bağırdı ve lafını bitirir bitirmez, sıcacık domuz pudingleri karısının yüzüne dolmaya başladı. Zavallı kadın yanan yüzünün acısıyla, evde çığlık çığlığa koşuşmaya başladı.
O anda anneleri “Zavallı karına neler yaptığını görüyor musun? Aynısı senin de başına gelsin de gör gününü” dedi ve jambonlu sıcak pudingin kalan kısmı Fergus’un suratına boşaldı. Fergus ve karısı acı içerisinde koşuşurken, tepelerinde bulunan küçük adam kıkır kıkır gülerek evden uzaklaştı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız