Kali, Hint mitolojisinin en bilinen, korkulan ve aynı zamanda en çok sevilen tanrıçalarından biridir. Ölüm, zaman, kıyamet, yıkım, yeniden doğuş, ego, güç, aydınlanma ve dönüşüm tanrıçasıdır. Çoğunlukla cinsellik ve şiddet ile ilişkilendirilse de aynı zamanda yaratıcı enerjisi sayesinde doğurganlık, annelik ve anne sevgisiyle de bilinir.
Sanskritçe’de adı siyah olan ya da ölüm olan anlamına gelir. Tanrı Shiva’nın karısı Parvati’nin vücut bulmuş halidir. Kali çoğunlukla kesilmiş kafalardan oluşan bir kolye takıp kesik kollardan oluşan bir etek giymesiyle, dışa çıkmış bir dil ve kan damlayan bir bıçağıyla, korku veren bir savaşçı olarak tasvir edilir.
Ölümlüler ve tanrılara karşı konulmaz bir biçimde çekici gelen Kali aynı zamanda bir anne tanrıçanın yardımseverliğini de temsil eder. Tanrıçanın doğumuna ilişkin çeşitli inanışlar vardır. İlk inanışa göre, her bir elinde bir silah taşıyan, aslan ve kaplana binen on kollu savaşçı Durga'nın bizon şeytanı Mahishasura ile savaşmasıyla ilgilidir. Durga öfkelenmeye başlar ve öfkesi alnından Kali şeklinde çıkar. Doğduktan sonra çıldıran karanlık tanrıça karşılaştığı şeytanları yer ve başlarını boynundan geçirdiği bir zincire bağlar. Kali bütün günahkarları kanlı bir sonla buluşturan saldırılarını sürdürür. Sonunda Tanrı Şiva, Kali’yi sakinleştirerek öfkesinin sönmesini sağlar.
İkinci inanışta Parvati koyu tenini değiştirirken Kali’ye dönüşür. Bu yüzden isimlerinden biri Kaushika (Kılıf) iken Parvati'nin isimlerinden biri de Gauri (Adil Biri) olarak kalır. Bu efsane Kali’nin ebedi karanlığın simgesi oluşunu hem yok etme hem de yaratma potansiyeli taşıyan karanlığını vurgular.
Üçüncü inanışta bütün erkeklere ve tanrılara korku salan Daruka, aynı zamanda kadınları aşağı bir varlık olarak görüyor ve onu yalnızca bir kadının öldürebileceğini yani bunun imkansız olduğunu söyler durur. Tanrılar Parvati'den bu baş belası şeytanla başa çıkmasını ister. Parvati bu isteğe Şiva'nın boğazından aşağı atlayarak cevap verir. Bunun nedeni Şiva'nın yıllar önce yaratılış sırasında okyanusun çalkalanmasından kaynaklanan ve dünyayı kirletmekle tehdit eden zehir olan Halahala'yı yutmasıdır. Parvati, hala Şiva’nın boğazında durmakta olan zehirle birleşerek Kali’ye dönüşür ve Şiva'nın boğazından yeni kılığı ile dışarı fırlayarak hızla Daruka'ya yönelir. Şeytanı öldürdükten sonra dünya bir kez daha huzur bulur.
Kaynak: Philip Wilkinson- Efsaneler & Mitler
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız